Translation of "Kalmıştık" in English

Nerede kalmıştık?

Where were we?

Şaşkınlıktan dona kalmıştık.

We were struck dumb with astonishment.

- Nerede kalmıştık?
- Neredeydik?

Where were we?

Tamam, biz nerede kalmıştık?

OK, where were we?

Biz neredeyse çok geç kalmıştık.

We were almost too late.

Tom ve ben geç kalmıştık.

Tom and I were late.

Biz partiye sizin gibi geç kalmıştık.

We were late to the party, like you.

- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde mahsur kalmıştık.
- Ücra bir yerde kalakalmıştık.
- Issız bir yerde mahsur kalmıştık.

We were stuck in the middle of nowhere.

Faşo ağa yazsını ekranda görünce hepimiz donup kalmıştık

We were all frozen when we saw Faso Aga's text on the screen.