Translation of "Kağıttan" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kağıttan" in a sentence and their english translations:

Kitaplar kağıttan yapılırlar.

- A book is made of paper.
- Books are made out of paper.

Tüm çiçekler kağıttan.

All of the flowers are paper.

Bu bilet kağıttan.

This ticket is paper.

Bu kağıttan yapılmış.

It's made of paper.

- Mukavva, kağıttan daha mukavemetlidir.
- Karton, kağıttan daha sağlamdır.

Cardboard is stronger than paper.

Bu cüzdan kağıttan yapılır.

This wallet is made out of paper.

Kağıttan çok şey yaparız.

We make lots of things out of paper.

Bu kutu, kağıttan yapılmıştır.

This box is made of paper.

Bu çanta kağıttan yapılmıştır.

This purse is made of paper.

Bu mendil kağıttan yapılmıştır.

This handkerchief is made of paper.

O, kağıttan bir iri kar tanesi yaptı.

She made a paper snowflake.

O ve komşu mahkumlarının kağıttan masa oyunları yaptıklarını

he and his neighboring prisoners make board games out of paper

Geri dönüştürülmüş kağıttan yapılmış tuvalet kağıdı satın aldık.

We buy toilet paper made from recycled paper.

Bu ders kitabının geri dönüştürülmüş kağıttan yapıldığını biliyorsun.

You know this textbook is made of recycled paper.

Tom'un hayal ve planları, kağıttan bir kule gibi yıkıldı.

Like a house of cards, Tom's dreams and plans came crashing down around him.

Ben sadece geri dönüştürülmüş kağıttan yapılmış tuvalet kağıdı alırım.

I only buy toilet paper made from recycled paper.

Sadako'nun şimdi yapabileceği bütün şey kağıttan vinçler yapmak ve bir mücize beklemekti.

All Sadako could do now was to make paper cranes and hope for a miracle.

Geppetto'nun cebinde bir kuruşu yoktu, bu yüzden oğluna çiçekli bir kağıttan küçük bir takım, bir ağacın kabuğundan bir çift ayakkabı ve biraz hamurdan küçük bir kep yaptı.

Geppetto did not have a penny in his pocket, so he made his son a little suit of flowered paper, a pair of shoes from the bark of a tree, and a tiny cap from a bit of dough.