Translation of "Iktidara" in English

0.004 sec.

Examples of using "Iktidara" in a sentence and their english translations:

O, iktidara aç.

He's hungry for power.

Darbeyle iktidara geldi.

He took power in a military coup.

Güce ve iktidara giden yol

The pathway to power and leadership

Dokuz yıl önce iktidara geldiğimizde

Nine years ago, when we came to power,

Hitler 1933 yılında iktidara geldi.

Hitler assumed power in 1933.

Komünistler 1949'da Çin'de iktidara geldi.

Communists took power in China in 1949.

Diktatör on beş yıl önce iktidara geldi.

The dictator came to power fifteen years ago.

1929'da ezici bir üstünlükle iktidara geldi.

He swept to power in 1929.

Antonio Guzmán Blanco 1870'de Venezuela'da iktidara geldi.

Antonio Guzmán Blanco came to power in Venezuela in 1870.

- Tom iktidara susamış.
- Tom iktidarı çok arzu ediyor.

Tom is hungry for power.

Ve Tuna'nın sol yakasında yeniden iktidara gelmesine yardımcı olacaktı.

and regain control over the left bank of the Lower Danube.

1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.

In 1603, when King James I came into power, football was allowed again.

Saakaşvili iktidara geldiğinde Gürcistan'ın şimdiki milli marşı, 2004 yılında kabul edildi.

The current national anthem of Georgia was accepted in 2004, when Saakashvili came to power.

Bu çoğulcu mesajı ülkenin fakir kesiminden yankı getirdi ve nihayetinde iktidara geldi

His populist message resonated with the country’s poor who eventually helped bring him to power.

- Bu gazete iktidar çığırtkanlığı yapıyor.
- Bu gazete iktidar yalakalığı yapıyor.
- Bu gazete hükûmet borazanlığı yapıyor.
- Bu gazete iktidar goygoyculuğu yapıyor.
- Bu gazete iktidarın maşalığını yapıyor.
- Bu gazete iktidarın dümen suyunda gidiyor.
- Bu gazete iktidarı cilalıyor.
- Bu gazete iktidara çanak tutuyor.
- Bu gazete iktidarın borusunu öttürüyor.
- Bu gazete iktidarın sazını çalıyor.
- Bu gazete iktidar şakşakçılığı yapıyor.
- Bu gazete iktidarın propagandasını yapıyor.
- Bu gazete iktidara alkış tutuyor.
- Bu gazete iktidara köpeklik yapıyor.
- Bu gazete iktidar tellallığı yapıyor.
- Bu gazete iktidarın ağzıyla yazıyor.
- Bu gazete iktidar yandaşı.
- Bu gazete iktidarın tetikçiliğini yapıyor.
- Bu gazete iktidarın hınk deyiciliğini yapıyor.

This newspaper is a government mouthpiece.