Translation of "Çin'de" in English

0.007 sec.

Examples of using "Çin'de" in a sentence and their english translations:

Çin'de doğdum.

I was born in China.

O Çin'de.

He's in China.

Çin'de miyim?

Am I in China?

Çin'de misin?

Are you in China?

Çin'de değiliz.

- We're not in China.
- We are not in China.
- We aren't in China.

Bu, Çin'de popülerdir.

It's popular in China.

Facebook, Çin'de engellidir.

Facebook is blocked in China.

Çin'de yaşamak istiyorum.

I'd like to live in China.

O Çin'de değil.

She's not in China.

- On aydır Çin'de okumaktayım.
- On aydır Çin'de okuyorum.

I've been studying in China for ten months.

- Bu ürün Çin'de yapıldı.
- Bu ürün Çin'de üretilmiştir.

This product was made in China.

- Bu ürün Çin'de yapıldı.
- Bu ürün Çin'de imal edilmiştir.

This product was made in China.

Çin'de hükûmetin yönettiği fabrikalarda

in government-run factories in China,

Sizce Çin'de ne olacak?

What do you think will happen in China?

İngilizce de Çin'de öğreniliyor.

- English is studied in China, too.
- English is also studied in China.

Kağıt Çin'de icat edilmiştir.

Paper was invented in China.

O, Çin'de bir otoritedir.

He is an authority on China.

Altı aydır Çin'de yaşamaktayım.

I've lived in China for six months.

Naxi dili Çin'de konuşulur.

The Naxi language is spoken in China.

O, Çin'de oyuncak üretiyor.

He manufactures toys in China.

Panda yalnızca Çin'de yaşar.

Panda bears live only in China.

Altı ay Çin'de yaşadım.

I lived in China for six months.

Hâlâ Çin'de arkadaşlarım var.

I still have friends in China.

Çin'de asgari ücret nedir?

What's the minimum salary in China?

Hiç Çin'de bulundun mu?

Have you ever been to China?

Çin'de bir iş bulacağım.

I will find a job in China.

Bu vida Çin'de yapılır.

This screw is made in China.

Japonya'da ve Çin'de büyüdü.

She grew up in Japan and China.

- Çin'de başka bir arkadaşım var.
- Çin'de bir arkadaşım daha var.

I have another friend in China.

Niye Çin'de, Japonya'da, Türkiye'de düşmüyor?

Why don't they fall down in China, Japan or Turkey?

Dev pandalar sadece Çin'de yaşarlar.

Giant pandas live only in China.

Neden Çin'de modern teknoloji gelişmedi?

Why didn't modern technology develop in China?

Futbol ikinci yüzyılda Çin'de oynanıyordu.

Football was played in China in the second century.

Onun Çin'de büyüdüğü iyi bilinir.

That he grew up in China is well-known.

Bu gelenek Çin'de ortaya çıkmıştır.

This tradition arose in China.

Bu Amerikan bayrağı Çin'de yapıldı.

This American flag was made in China.

O, Çin'de bir kitap yazdı.

He wrote a book in China.

Çin'de, 56 tane azınlık vardır.

In China, there are 56 minorities.

Babama Kumiko'nun Çin'de çalışmasını önerdim.

I suggested to my father that Kumiko study in China.

Çin'de onlar da Esperanto öğreniyorlar.

In China they also study Esperanto.

Bu plastik sincap Çin'de üretildi.

This plastic squirrel was made in China.

Çin'de hâlâ bir arkadaşım var.

I still have one friend in China.

Bu manga Çin'de oldukça popüler.

This manga is pretty popular in China.

Naçi dili, Güneybatı Çin'de konuşulmaktadır.

The Naxi language is spoken in Southwest China.

Bu televizyon Çin'de imal edilmiştir.

This TV was made in China.

Benim web sitem Çin'de yasaklandı.

My website is banned in China.

Bu web sitesi Çin'de yasaklanmıştır.

That website is banned in China.

Tom'un ilk gitarı Çin'de yapıldı.

Tom's first guitar was made in China.

Google'ın Çin'de %30 piyasa payı vardı.

Google used to have 30 percent of the market share in China,

Çin'de 56 tane etnik grup vardır.

There are 56 ethnic groups in China.

Çin'de önce soyadımızı sonra adımızı koyarız.

In China, we put our family name first, then our name.

Kağıt ilk kez Çin'de icat edildi.

- Paper was first invented in China.
- Paper was invented in China.

Çim hokeyi, Çin'de çok popüler değildir.

Field hockey is not very popular in China.

Çin'de bir milyardan fazla insan yaşar.

More than a billion people live in China.

Komünistler 1949'da Çin'de iktidara geldi.

Communists took power in China in 1949.

Çin'de 80 ila 90 dil vardır.

China has 80 or 90 languages.

- Köpek balığı süzgeci çorbası Çin'de çok popülerdir.
- Köpek balığı süzgeci çorbası Çin'de çok yaygındır.

Shark fin soup is very popular in China.

- Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşar.
- Bu kuş, ne Japonya'da, nede Çin'de yaşar.

This bird lives neither in Japan nor in China.

Çin'de, internet sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.

In China, the internet is tightly controlled.

Çin'de beni en çok etkileyen şey Çinceydi.

The thing that impressed me the most in China was the Chinese.

Çinceyi iyi öğrenmek istiyorsan Çin'de eğitim görebilirsin.

If you want to learn Chinese well, you can study in China.

O, iki yıl boyunca Çin'de çalışmak istiyor.

He wants to work in China for two years.

Güz ortası günü Çin'de geleneksel bir bayramdır.

Mid-Autumn Day is a traditional holiday in China.

"Qipao" terimi Kuzey Çin'de yaygın olarak kullanılır.

The term "qipao" is widely used in Northern China.

Bir aydan kısa bir süredir Çin'de bulunuyorum.

I've been in China for less than a month.

Bu şirket Çin'de bir fabrika inşa ediyor.

This company is building a factory in China.

Çin'de hala sadece nüfusun %56'sına ulaşabilmiş halde.

In China, the internet has still only reached 56 percent of the populous.

Çince seviyemi geliştirmek için Çin'de eğitim görmek istiyorum.

I'd like to study in China to improve the level of my Chinese.

O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.

She is well known in both India and China.

Çin'de bir sürü alımlı evli kadın olduğunu duydum.

I heard there's a lot of MILFs in China.

O, üçü Çin'de yapılmış dört tane bebek aldı.

He got four dolls, of which three were made in China.

Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşar.

This bird lives neither in Japan nor in China.

Çin'de seyahat ediyorsanız, bir rehberle birlikte gitmek en iyisidir.

If you travel in China, it is best to go with a guide.

Çin'de her gün yaklaşık on milyon ton kömür çıkartılır.

About ten million tons of coal are mined every day in China.

Çin'de yemek yeme alışkanlıkları son yıllarda hızla Amerikanlaşmaya başlamıştır.

Eating habits in China have been rapidly becoming Americanized in recent years.

- Adalar hakkındaki anlaşmazlık, Çin'de bazı Japon karşıtı protestolara yol açtı.
- Adalar hakkındaki ihtilaf, Çin'de bazı Japon karşıtı protestolara yol açtı.

The dispute over the islands has led to some anti-Japanese protests in China.

Aslında Çin'in ilk başına da dönelim mi? Çin'de neler olmuştu.

Actually, let's get back to the very beginning of China? What happened in China.

Çİn'de tasarruf oranları hala fazla. Yabancı paranın geleceği kadar yeterli.

In China, the saving rate is still high, enough for foreign capital to arrive in the country.

Çin'de doğrudan yabancı yatırımlar geçen yıl 3 milyar dolar tutarındaydı.

Foreign direct investments in China amounted to $3 billion last year.

Bu, Arapça mı? Hayır, Uygurca. Kuzeybatı Çin'de konuşulan bir dil.

"Is this Arabic?" "No, it's Uyghur - a language that's spoken in northwestern China."

O sadece Hindistan'da değil aynı zamanda Çin'de de iyi tanınmaktadır.

She is not only well known in India, but is also well known in China.

Tom arkadaşlarına vermek için Çin'de yapılmış bir miktar cibinlik aldı.

Tom bought some mosquito nets made in China to give to his friends.

Beni yanlış anlamayın, Çin'de hala çok büyük bir yoksulluk var ama

And don't get me wrong, there is still a lot of poverty in China, but compared to how it

( ''Tüm Çin'de, modern yaşam için her şeye sahip yüzlerce şehir var.

“Throughout China, there are hundreds of cities that have almost everything one needs

Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.

Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.

Tom, Çin'de doğdu ve üç yaşındayken evlat edinilmek için ABD'ye gönderildi.

Tom was born in China and sent to the US for adoption at the age of three.

Yani, başka bir deyişle, Çin'de ekonomi düşüşte ve borcun artışı durmak bilmiyor.

So, in other words, in China, the economy is declining and the debt won't stop rising.

"Bu kameranın nerede yapıldığını biliyor musun?" "Sanırım Çin'de yapıldı ama emin değilim."

"Do you know where this camera was made?" "I think it was made in China, but I'm not sure."

Bazı Japon vatandaşları, Çin'de iki ülke arasındaki diplomatik anlaşmazlıklardan dolayı ayrımcılığa maruz kalıyorlar.

Some Japanese people have faced discrimination in China as a result of diplomatic problems between the two countries.

Çin'de, 1,1 metreden daha kısa boylu çocukların trenle seyahat için bir bilet satın almaları gerekmez.

In China, children shorter than 1.1m don't need to buy a ticket to travel by train.

- Tipping Çin'in bir şehri değil.
- Bahşiş, Çin'de bir şehir adı değildir.
- Bahşiş bir kebap adı değildir.

Tipping is not a city in China.