Translation of "Hayatlarının" in English

0.003 sec.

Examples of using "Hayatlarının" in a sentence and their english translations:

Görüyorsunuz, öğrencilerimiz hayatlarının karmaşıklıklarını bilmenizi istiyor.

You see, our students really wish you knew just how complex their lives are.

Erkeklerdeki testeron, hayatlarının geç dönemlerine kadar bitmiyor

Men's testosterone doesn't run out until late in life,

Leyla ve Sami hayatlarının geri kalanında ayrıldılar.

Layla and Sami were separated for the rest of their lives.

Çoğu kişi hayatlarının yaklaşık üçte birini yatakta geçiriyor.

Most people spend about a third of their lives in bed.

Çoğu kişi hayatlarının yaklaşık üçte birini uyuyarak geçiriyor.

Most people spend about a third of their lives sleeping.

Bu vahşi hayvanların hayatlarının ne kadar hassas olduğunu fark ediyorsun.

To sense how vulnerable these wild animals' lives are,

Tom ve Mary hayatlarının geriye kalan kısmı boyunca birlikte yaşamayı planlıyorlar.

Tom and Mary plan to be together for the rest of their lives.

Bu yaşlı politikacılar neden yeniden seçilmeye çalışmak için bu kadar çok zaman ve emek harcıyorlar? Hayatlarının çok daha uzun sürmesi muhtemel değildir.

Why do these elderly politicians spend so much time and effort trying to get reelected? Their lives are not likely to last much longer.