Translation of "Harikadır" in English

0.004 sec.

Examples of using "Harikadır" in a sentence and their english translations:

- Mahallem harikadır.
- Semtim harikadır.

My neighborhood is wonderful.

Doğa harikadır.

Nature is awesome.

Kahve harikadır.

The coffee is great.

Bilim harikadır.

Science is cool.

Vegemite harikadır.

Vegemite is awesome.

Yollar harikadır.

The roads are fantastic.

Ormanda hava harikadır.

The air is wonderful in the woods.

O, yatakta harikadır.

She's great in bed.

Bunların çoğu harikadır.

- These are wonderful.
- More of these are wonderful.

Buradaki herkes harikadır.

Everyone here is great.

Otomobil bugün harikadır.

Cars today are amazing.

Dil öğrenmek harikadır.

Studying languages is awesome.

Kendinizi korumak için harikadır.

is that it works for self protection.

Bir sonraki sanatçı harikadır.

The next artist is amazing.

Norikura'da kaplıcaya girmek harikadır.

Getting into a hot spring at Norikura is great.

- Tom harikadır.
- Tom şaşırtıcı.

- Tom is awesome.
- Tom's amazing.
- Tom's terrific.
- Tom is fabulous.
- Tom is great.
- Tom is amazing.

Tom'un çocuklarla arası harikadır.

Tom is great with children.

Müzik ruh için harikadır.

Music is wonderful for the soul.

Onun İngilizce bilgisi harikadır.

Her knowledge of English is great.

- Tom harikadır.
- Tom acayiptir.

- Tom's amazing.
- Tom is amazing.

Bunun gibi şeyler harikadır.

Things like this are great.

Sami, binaların tasarımında harikadır.

Sami is great at designing buildings.

Perşembe sabahı hepimiz için harikadır.

Thursday morning is great for all of us.

Babasının evinde her prens harikadır.

- In his father's house, every prince is great.
- In the house of his father, every prince is great.

İnternet, akılsız eğlence için harikadır.

The internet is great for mindless entertainment.

Doğanın bu mucizesini görmek harikadır.

To see this miracle of nature is awesome.

Taze balık, hayatta kalmak için harikadır.

Fresh fish, really great survivor food.

Onun babasının evinde her prens harikadır.

- In his father's house, every prince is great.
- In the house of his father, every prince is great.

Kahkaha harikadır ama gülümsemek de iyidir.

So while laughter is great, a smile is also good.

Natto berbat kokar ama tadı harikadır.

Natto smells terrible, but tastes great.

Macar dili basit değil, ama harikadır.

The Hungarian language is not simple, but wonderful.

Bazen tek başına biraz zaman harcamak harikadır.

Sometimes it's great to spend some time alone.

Tom ve Mary'nin her ikisi de harikadır.

Tom and Mary are both great.

- Leyla'nın arabası çok havalıdır.
- Leyla'nın arabası çok harikadır.

Layla's car is so cool.

Getir götür işi için haftada dört gün çalışmak harikadır.

Working four days a week is great for errands.

Jaguarların gece görüşü harikadır. Yani gece, avlanmayı öğrenmek için ideal bir zamandır.

Jaguars have excellent night vision. So it's the ideal time to learn how to hunt.