Translation of "Hakiki" in English

0.004 sec.

Examples of using "Hakiki" in a sentence and their english translations:

Hakiki uyruğumuz insanoğludur.

Our true nationality is mankind.

Bu hakiki aşktır!

This is true love!

Hakiki kadınların kıvrımları vardır.

Real women have curves.

- Sahici bu.
- Hakiki bu.

This is the real McCoy.

Seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.

to make a genuine connection with my audience.

hakiki bir kahramanı cennete uğurlamakla görevlendirimiştim.

being tasked with sending a bona fide canine hero to heaven.

- Hakiki para değil.
- Bu gerçek para değil.

- It's not real money.
- It isn't real money.

- Bu hakiki elmas.
- Bu gerçek bir elmas.

This is a real diamond.

Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.

Turning the challenges of winter to their advantage, they have become true masters of these long northern nights.

"Sen hiç hakiki Macar tas kebabı yedin mi?" "Hayır ama gerçekten yemek istiyorum."

"Have you ever had genuine Hungarian goulash?" "No, but I'd really like to."