Translation of "Giyiyordu" in English

Mavi giyiyordu.

She was wearing blue.

- Sami kot giyiyordu.
- Sami blue jeans giyiyordu.
- Sami blucin giyiyordu.

Sami was wearing blue jeans.

Tom şort giyiyordu.

- Tom was wearing shorts.
- Tom had shorts on.

Tom şalvar giyiyordu.

Tom was wearing baggy tan pants.

Onlar şort giyiyordu.

They were wearing shorts.

Tom ne giyiyordu?

What was Tom wearing?

Tom kot giyiyordu.

Tom was wearing jeans.

Dan ne giyiyordu?

What was Dan wearing?

- Tom ne renk giyiyordu?
- Tom hangi renk giyiyordu?

- What color was Tom wearing?
- What colour was Tom wearing?

- Kırmızı bir mayo giyiyordu.
- O, kırmızı bir mayo giyiyordu.

She was wearing a red bathing suit.

Ekibimiz kırmızı gömlekler giyiyordu.

Our team were wearing red shirts.

O, bir smokin giyiyordu.

- He was wearing a dinner jacket.
- He was wearing a tuxedo.

Muhteşem bir kıyafet giyiyordu.

She was wearing a splendid outfit.

Mary erkek giysisi giyiyordu.

Mary was wearing men's clothing.

Tom ne renk giyiyordu?

- What color was Tom wearing?
- What colour was Tom wearing?

O, uzun çizmeler giyiyordu.

She was wearing long boots.

O dans ayakkabıları giyiyordu.

She was wearing pumps.

Tom kapıcının üniformasını giyiyordu.

Tom was wearing a janitor's uniform.

Tom kırmızı kravat giyiyordu.

Tom was wearing a red tie.

Tom bir smokin giyiyordu.

- Tom was wearing a tux.
- Tom was wearing a tuxedo.

Tom öldüğünde ne giyiyordu?

What was Tom wearing when he died?

Tom John'un pijamalarını giyiyordu.

Tom was wearing John's pajamas.

Onların hepsi siyah giyiyordu.

All of them were wearing black.

Tom dalış takımını giyiyordu.

Tom was wearing scuba gear.

Tom bir üniforma giyiyordu.

Tom was wearing a uniform.

Tom yeni şapkasını giyiyordu.

Tom was wearing his new hat.

Tom bir trençkot giyiyordu.

- Tom was wearing a trench coat.
- Tom was wearing a trenchcoat.

O bir smokin giyiyordu.

He was wearing a tux.

O bir şapka giyiyordu.

He was wearing a hat.

O, uzun botlar giyiyordu.

He was wearing long boots.

Hırsız muhtemelen eldiven giyiyordu.

The burglar was likely wearing gloves.

Mary kısa şortlar giyiyordu.

Mary was wearing short shorts.

Sami kot pantolon giyiyordu.

Sami was wearing jeans.

Sami, Leyla'nın taytını giyiyordu.

Sami wore Layla's tights.

- Kadınlar, Viktorya döneminde korse giyiyordu.
- Kadınlar, Viktorya döneminde korseler giyiyordu.

Women wore corsets during the Victorian era.

O, kırmızı bir etek giyiyordu.

She was wearing a red skirt.

O yeni bir şapka giyiyordu.

She was wearing a new hat.

O, mavi bir ceket giyiyordu.

She was wearing a blue coat.

O beyaz bir tişört giyiyordu.

She was wearing a white T-shirt.

Tom kapıyı açtığında pijamasını giyiyordu.

Tom was wearing his pajamas when he opened the door.

Mary yeni bir kıyafet giyiyordu.

Mary was wearing a new outfit.

Mary siyah bir giysi giyiyordu.

Mary was wearing a black robe.

O, vizon bir ceket giyiyordu.

She was wearing a mink coat.

O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.

She was wearing dark brown shoes.

O biçimsiz bir elbise giyiyordu.

She was wearing an ugly dress.

Tom yeni bir şapka giyiyordu.

Tom was wearing a new hat.

Mary güzel bir elbise giyiyordu.

Mary was wearing a pretty dress.

Tom bir Süpermen kostümü giyiyordu.

Tom was wearing a Superman costume.

Mary koyu kahverengi elbise giyiyordu.

Mary wore a dark brown dress.

Mary bir amigo üniforması giyiyordu.

Mary was wearing a cheerleader's uniform.

Tom siyah deri eldivenler giyiyordu.

Tom was wearing black leather gloves.

Tom John'unkine benzer kıyafetler giyiyordu.

Tom was wearing clothes similar to John's.

Tom koyu kahverengi ayakkabı giyiyordu.

Tom was wearing dark brown shoes.

Tom beyaz bir tişört giyiyordu.

Tom was wearing a white T-shirt.

Mary beyaz bir elbise giyiyordu.

Mary was wearing a white gown.

Mary kırmızı bir etek giyiyordu.

Mary was wearing a red skirt.

Partide, herkes güzel elbiseler giyiyordu.

At the party, everyone was wearing beautiful clothes.

Tom kırmızı bir gömlek giyiyordu.

Tom was wearing a red shirt.

Tom turuncu bir tulum giyiyordu.

Tom was wearing an orange jumpsuit.

O garip bir şapka giyiyordu.

She was wearing a strange hat.

Gelin, beyaz bir gelinlik giyiyordu.

The bride was wearing a white wedding dress.

Tom kot ve tişört giyiyordu.

Tom was wearing jeans and a T-shirt.

Erkek çocukların hepsi eldiven giyiyordu.

All of the boys were wearing gloves.

Kız kardeşler uygun elbiseler giyiyordu.

The sisters wore matching dresses.

O güzel bir elbise giyiyordu.

She was wearing a beautiful dress.

O beyaz bir kombinezon giyiyordu.

She was wearing a white petticoat.

Bütün öğrenciler siyah tişört giyiyordu.

All the students were wearing black T-shirts.

Her iki motosikletçi kask giyiyordu.

Both motorcyclists were wearing helmets.

Tom yeşil bir mayo giyiyordu.

Tom was wearing a green swimsuit.

Tom vintage bir tişört giyiyordu.

Tom was wearing a vintage T-shirt.

Mary dekolteli bir elbise giyiyordu.

Mary was wearing a low-cut dress.

Tom bir deri ceket giyiyordu.

Tom was wearing a leather jacket.

Tom siyah bir ceket giyiyordu.

Tom was wearing a black coat.

Mary bir kürk ceket giyiyordu.

Mary was wearing a fur coat.

Leyla uzun bir kazak giyiyordu.

Layla was wearing a long sweater.

Tom mavi bir kazak giyiyordu.

Tom was wearing a blue sweater.

Tom yeni bir ceket giyiyordu.

Tom was wearing a new coat.

Mary mavi bir elbise giyiyordu.

Mary was wearing a blue dress.

Tom mavi bir gömlek giyiyordu.

Tom was wearing a blue shirt.

Tom bir hasır şapka giyiyordu.

Tom wore a straw hat.

Sami kırmızı bir ceket giyiyordu.

Sami wore a red jacket.

Sami bir kamuflaj ceketi giyiyordu.

Sami was wearing a camouflage jacket.

Sami bir takım elbise giyiyordu.

Sami was wearing a suit.

Sami bir kayak maskesi giyiyordu.

Sami was wearing a ski mask.

Tom yeni bir kot giyiyordu.

Tom was wearing a new pair of jeans.

Tom ekose bir gömlek giyiyordu.

Tom was wearing a plaid shirt.

Maria kırmızı bir bluz giyiyordu.

Mary wore a pink blouse.