Translation of "Giyinir" in English

Marta kötü giyinir.

Marta dresses badly.

O, gösterişli giyinir.

She dresses smartly.

Çabucak üstünü giyinir.

She dresses herself quickly.

Tom iyi giyinir.

Tom dresses well.

Her zaman siyah giyinir.

She always dresses in black.

Tom genellikle siyah giyinir.

Tom is usually dressed in black.

- O her zaman temiz giyinir.
- O her zaman düzgün giyinir.

She is always neatly dressed.

O her zaman siyah giyinir.

She is always dressed in black.

O her zaman tertemiz giyinir.

He is always neatly dressed.

Tom her zaman kusursuz giyinir.

- Tom is always impeccably dressed.
- Tom is always perfectly dressed.

Tom her zaman titiz giyinir.

Tom is always meticulously dressed.

Sami bir kadın gibi giyinir.

Sami dresses as a woman.

Tom her zaman iyi giyinir.

Tom always dresses well.

O zengin olmasına rağmen, oldukça basit giyinir.

Although she is rich, she dresses quite simply.

O her zaman çok alçak gönüllülükle giyinir.

She always dresses very modestly.

O her zaman çok sade şekilde giyinir.

She always dresses very simply.

- Bu kültürde insanlar rengarenk giyinirler.
- O kültürde insanlar renkli giyinir.

People dress colorfully in that culture.

O her zaman çok sıradan giyinir ve renk veya stille ilgilenmez.

He always dresses very casually, and doesn't care about color or style.

Mark biraz dinlendikten sonra kalkar, yıkanır, giyinir ve dışarı çıkmak için hazırlanır.

After Mark has had a bit of a rest he gets up, has a wash, gets dressed and gets ready to go out.

Bir beyefendi gibi giyinir ancak bir şaklaban gibi konuşur ve hareket eder.

His dress is that of gentleman, but his speech and behavior are those of a clown.