Translation of "Giderdim" in English

Fırına giderdim.

I used to go to the baker's.

Okula giderdim.

I used to go to school.

Gidebilseydim giderdim.

- I'd have gone if I could've.
- I'd have gone if I could have.

Başka nereye giderdim?

Where else would I go?

Çocukken okula giderdim.

I used to go to school when I was a child.

Gençken dağlara giderdim.

I would go to the mountains when young.

Okula bisikletimle giderdim.

I used to ride my bike to school.

Tom'la birlikte giderdim.

I would go with Tom.

Yazın Uist'e giderdim.

I used to go to Uist in the summer.

Onunla birlikte okula giderdim.

I used to go to school with him.

Pazar günü kiliseye giderdim.

I used to go to church on Sunday.

Yaz sırasında Miami'ye giderdim.

- During summers, I used to go to Miami.
- I always went to Miami in the summer.

Pazar günleri kiliseye giderdim.

I used to go to church on Sundays.

Senin yerinde olsaydım giderdim.

I would leave if I were you.

Baş ağrım olmasaydı giderdim.

I would go except for my headache.

Zamanım olsaydı sinamaya giderdim.

- I would have gone to the movies if I had had the time.
- I would've gone to the movies if I'd had the time.

Okula Ken'le birlikte giderdim.

I used to go to school with Ken.

Kışın kayak yapmaya giderdim.

- I used to often go skiing in the winter.
- I used to go skiing in the winter.

Eskiden Tom'la okula giderdim.

I used to go to school with Tom.

Ben ata binmeye giderdim.

I used to go horseback riding.

Yerinde olsaydım Boston'a giderdim.

I'd go to Boston if I were you.

Elimden gelseydi Boston'a giderdim.

- I'd have gone to Boston if I could've.
- I would've gone to Boston if I could've.
- I would've gone to Boston if I could have.
- I'd have gone to Boston if I could have.
- I would have gone to Boston if I could've.

Gidebilsem Tom ile giderdim.

- I'd have gone with Tom if I could've.
- I'd have gone with Tom if I could have.

Her gün sahile giderdim.

I used to go to the beach every day.

Her gün koşuya giderdim.

I used to go jogging every day.

Çocukken sıkça denizde yüzmeye giderdim.

- I would often go swimming in the sea when a child.
- I used to go swimming in the sea when I was a child.

Okul günlerimde balık tutmaya giderdim.

I used to go fishing in my school days.

O günlerde okula yayan giderdim.

I went to school on foot in those days.

Ben kışın kayak yapmaya giderdim.

I used to go skiing in winter.

Pazar günü genellikle sinemaya giderdim.

I usually went to the movies on Sunday.

Okul zamanımda balık tutmaya giderdim.

I used to go fishing in my school days.

Eğer genç olsaydım,yurtdışına giderdim.

- Were I young, I would go abroad.
- If I were young, I would go abroad.
- If I were young, I'd go abroad.

Çalışmak için o kütüphaneye giderdim.

I used to go to that library to study.

Çocukken nehirde balık tutmaya giderdim.

I used to go fishing in the river when I was a child.

Ben bir çocukken Boston'a giderdim.

I used to go to Boston when I was a kid.

Ben Tom'un konserlerinin hepsine giderdim.

I used to go to all of Tom's concerts.

Her yaz kamp yapmaya giderdim.

I used to go camping every summer.

Eskiden her gün yüzmeye giderdim.

I used to go swimming every day.

Sık sık gölde balık tutmaya giderdim.

I would often go fishing in the lake.

Sık sık gölde paten yapmaya giderdim.

I would often go skating on the lake.

Bir çocukken, onunla balık tutmaya giderdim.

When a child, I used to go fishing with him.

Küçükken her zaman denizde yüzmeye giderdim.

I would always go swimming in the sea when I was little.

Seninle giderdim ama hiç param yok.

I would go with you, but I don't have any money.

Daha gençken buzda balık tutmaya giderdim.

I used to go ice fishing when I was younger.

- 10'da giderdim.
- 10'da gidecektim.

I would go at 10.

Susuzluğumu bu tek bardak çayla giderdim.

I quenched my thirst with this single glass of tea.

Gençken yakın bir derede yüzmeye giderdim.

When I was young, I used to go swimming in a nearby creek.

O günlerde yatmaya daha erken giderdim.

In those days, I used to go to bed earlier.

Ben bir çocukken, balık tutmaya giderdim.

As a boy, I used to go fishing.

Ben büyük ebeveynlerimin evine bisikletle giderdim.

I used to ride my bike to my grandparents' house.

Birkaç yıl önce oraya çok giderdim.

I used to go there a lot a few years ago.

Ben işten sonra doğruca eve giderdim.

I used to go straight home after work.

Çocukken sık sık denizde yüzmeye giderdim.

When I was a child, I often went swimming in the sea.

Neredeyse her gün Tom'la yüzmeye giderdim.

I used to go swimming with Tom almost every day.

Bacağım incimeseydi seninle kamp yapmaya giderdim.

I'd go camping with you if my leg didn't hurt.

- Gençken sık sık beyzbol maçlarını izlemeye giderdim.
- Ben gençken sık sık beyzbol maçlarını izlemeye giderdim.

When I was young, I would often go to watch baseball games.

Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim.

If I had wings to fly, I would have gone to save her.

Ben bir çocukken, her yaz okyanusa giderdim.

When I was a boy, I'd go to the ocean every summer.

- Senin yerinde olsam giderdim.
- Yerinde olsam giderim.

If I were you, I'd go.

Ben bir çocukken babamla balık tutmaya giderdim.

I used to go fishing with my father when I was a child.

O zamanlar yemek yemek için eve giderdim.

I used to go home to eat back then.

O dönem boyunca, yatmaya daha erken giderdim.

During that period, I would go to bed earlier.

Ben her sabah işten önce yürüyüşe giderdim.

I used to go for a walk every morning before work.

Ben işten sonra her gün koşmaya giderdim.

I used to go running every day after work.

O günlerde öğle yemeği için eve giderdim.

I used to go home for lunch in those days.

Ben bir çocukken, ben her yaz sahile giderdim.

When I was a child, I used to go to the seashore every summer.

Ben bir öğrenci iken, o pizza salonuna giderdim.

When I was a student, I used to go to that pizza parlor.

Eğer bunun olacağını bilseydim, eve daha erken giderdim.

- If I'd known that was going to happen, I would've gone home earlier.
- If I'd known that was going to happen, I would have gone home earlier.

Bir düğüne, konferansa ya da okula dönüş pikniğine giderdim

a wedding or a conference or a back-to-school picnic --

Balık tutmaya oldukça sık giderdim ama şimdi nadiren gidiyorum.

I used to go fishing quite often, but now I rarely go.

Seninle seve seve plaja giderdim ama bugün vaktim yok.

I would gladly go to the beach with you, but I don't have the time today.

Ben Londra'da iken haftada en az bir kez oyunlara giderdim.

I used to go to plays at least once a week in London.

- Zengin olsam yurt dışına giderim.
- Zengin olsam yurt dışına giderdim.

- If I were rich, I would go abroad.
- If I were rich, I'd go abroad.

Ne yazık ki, bugün vaktim yok. Eğer olsaydı seninle sinemaya giderdim.

Alas, I've no time today. If I did, I'd go to the movies with you.

- Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.
- Kışın sık sık kayak yapmaya giderdim.

I used to often go skiing in the winter.

Ben küçük bir çocukken, sık sık erkek kardeşim ile nehirde balık tutmaya giderdim.

When I was a little boy, I often went fishing with my brother in the river.