Translation of "Getirmedi" in English

Çabalar sonuç getirmedi.

The efforts brought about no effect.

Tom onu getirmedi.

Tom didn't bring it.

Tom onları getirmedi.

Tom didn't bring them.

Tom anahtarlarını getirmedi.

Tom didn't bring his keys.

Tom istediğimi getirmedi.

Tom didn't bring what I asked for.

O, sözünü yerine getirmedi.

He didn't carry out his promise.

Tom yükümlülüklerini yerine getirmedi.

Tom didn't fulfill his obligations.

O, yükümlülüklerini yerine getirmedi.

He didn't fulfill his obligations.

Tom bir kamera getirmedi.

Tom didn't bring a camera.

Dan görevini yerine getirmedi.

Dan didn't fulfill his duty.

Tom sözünü yerine getirmedi.

- Tom broke his word.
- Tom didn't do what he promised to do.

Tom asla buraya kimseyi getirmedi.

Tom never brought anyone here.

Tom bugün aletlerini yanında getirmedi.

Tom didn't bring his tools with him today.

Dan bir kamera bile getirmedi.

Dan didn't even bring a camera.

Linda hamile olabileceğini aklına getirmedi bile.

Linda didn't even consider that she could be pregnant.

Tom bu sabah toplantıda konuyu gündeme getirmedi.

Tom didn't bring the matter up at the meeting this morning.

Hiç kimse çatal-bıçak takımlarını partiye getirmedi.

Nobody brought eating utensils to the party.

Her zamanki gibi o bana bir şey getirmedi.

As usual he brought me nothing.

- Tom sözünü tutmadı.
- Tom sözünden döndü.
- Tom sözünü yerine getirmedi.

- Tom broke his promise.
- Tom broke his word.