Translation of "Geçmiştir" in English

Geçmiş geçmiştir.

What's past is past.

Hepsi iç içe geçmiştir.

kind of all mixed together.

Onun elbiselerinin modası geçmiştir.

His clothes are out of fashion.

Kadife pantolonun modası geçmiştir.

Velvet pants are out of style.

Partin güzel geçmiştir herhâlde.

- I assume your party was a success.
- I assume that your party was a success.

Bence Tom otuzunu geçmiştir.

- I suspect Tom is over thirty.
- I suspect that Tom is over thirty.

Bence aynı fikirdeyiz, geçmiş geçmiştir.

I think we agree, the past is over.

Geleceğin en iyi peygamberi geçmiştir.

The best prophet of the future is the past.

Şu an uzun eteklerin modası geçmiştir.

Long skirts are out of fashion now.

2001 yılında İslam karşıtlığı yükselişe geçmiştir.

Anti-Muslim sentiment spiked in 2001.

- Kendisini tekrar eden tarihtir.
- Kendisini tekrar eden geçmiştir.

It is history which repeats itself.