Translation of "Gazeteye" in English

Gazeteye abone misin?

Are you subscribed to the newspaper?

Gazeteye ilan verelim.

Let's put an ad in the paper.

- Tom gazeteye bir ilan verdi.
- Tom gazeteye ilan verdi.

Tom ran an ad in the paper.

Gazeteye kısaca göz attı.

She glanced briefly at the newspaper.

Hangi gazeteye abone olursun?

What newspaper do you subscribe to?

Gazeteye bir makale verdi.

She contributed an article to the newspaper.

Gazeteye bir ilan verdi.

He put an announcement in the newspaper.

Gazeteye göre intihar etmiş.

- The newspaper says that he committed suicide.
- According to the newspaper, he committed suicide.

Ben iki gazeteye aboneyim.

I subscribe to two newspapers.

Ailem bir gazeteye abonedir.

My family subscribes to a newspaper.

Biz bir gazeteye aboneyiz.

- We take a newspaper.
- We subscribe to a newspaper.

Gazeteye göre o, komploya katıldı.

According to the newspaper, he participated in the plot.

Gazeteye sadece göz atmak istiyorum.

I just want to glance at the paper.

O, gazeteye bir reklam verdi.

He ran an ad in the paper.

Gazeteye göre, yarın kar yağacak.

According to the paper, it will snow tomorrow.

Babam gazeteye hızla göz gezdirdi.

My father quickly scanned the newspaper.

Yatmadan önce gazeteye göz attı.

He glanced over the newspaper before turning in.

Ben bir gazeteye abone oldum.

I subscribed to a newspaper.

Gazeteye göre o intihar etti.

According to the newspaper, she committed suicide.

Dünkü gazeteye hâlâ sahip misin?

Do you still have yesterday's paper?

Gazeteye göre bugün yağmur yağacak.

- According to the newspaper, it will rain today.
- According to the newspaper, it's going to rain today.

Gazeteye göre, o intihar etmiş.

- The newspaper says that she committed suicide.
- According to the newspaper, she committed suicide.

Bizim gazeteye abone olur musunuz?

Could you subscribe to our newspaper?

Gazeteye küçük bir ilan vereceğiz.

We're going to take a small ad out in the paper.

Gazeteye göre o bugün burada olacak.

According to the newspaper, he will be here today.

Okulumuz hakkındaki bir makale, gazeteye çıktı.

An article about our school appeared in the newspaper.

Tom'un gazeteye koyduğu reklamı okudun mu?

Did you read the ad Tom put in the paper?

Tom'un gazeteye koyduğu reklamı gördün mü?

Did you see the ad Tom put in the newspaper?

Gazeteye göre, dün gece bir deprem olmuş.

According to the paper, there was an earthquake last night.

Gazeteye göre, Boston'da büyük bir yangın vardı.

According to the paper, there was a big fire in Boston.

Kahvaltıdan önce her zaman gazeteye göz atarım.

I always have a look at the newspaper before breakfast.

Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum.

I put an advertisement for the new publications in the newspaper.

Bugünkü gazeteye göre başka bir tayfun yolda.

Today's paper says that another typhoon is on its way.

Bugünkü gazeteye göre, şehirde bir yangın vardı.

According to today's paper, there was a fire in the city.

O, yatmaya gitmeden önce gazeteye göz attı.

He took a look at the newspaper before going to bed.

- Gazeteye göre dün gece büyük bir yangın vardı.
- Gazeteye göre, dün gece büyük bir yangın vardı.

According to the newspaper, there was a big fire last night.

Gazeteye göre, Tokyo'da yaşamanın maliyeti dünyada en yüksektir.

According to the newspaper, the cost of living in Tokyo is the highest in the world.

Bay Hilton evini satmak isteyince gazeteye ilan verdi.

When Mr Hilton wanted to sell his house, he advertised it in the newspaper.

Hiç İngiliz dilinde bir gazeteye abone oldun mu?

Have you ever subscribed to any English language newspaper?

Bay Hilton evini satmak istediğinde gazeteye ilan verdi.

When Mr. Hilton wanted to sell his house, he advertised it in the newspaper.

Gazeteye evimin satılık olduğunu söyleyen bir reklam koydum.

- I've advertised my house in the newspaper.
- I put an advertisement in the newspaper saying my house was for sale.

- Herhangi bir gazeteye ya da dergiye abone oldun mu?
- Herhangi bir gazeteye ya da dergiye abone oldunuz mu?

- Have you subscribed to any newspapers or journals?
- Did you subscribe to any newspapers or journals?

Bugünkü gazeteye göre, dün Şili'de büyük bir deprem vardı.

According to today's paper, there was a big earthquake in Chile yesterday.

Erkek kardeşim ofisine gitmeden önce gazeteye bakmayı prensip edinir.

My brother makes it a rule to look over the newspaper before going to his office.

Herhangi bir gazeteye ya da dergiye abone oldun mu?

- Have you subscribed to any newspapers or journals?
- Did you subscribe to any newspapers or journals?

Bugünkü gazeteye göre, dün gece bu kasabada bir yangın vardı.

According to today's paper, there was a fire in this town last night.

Eski kanepeni satmak istiyorsan neden yerel bir gazeteye bir reklam koymuyorsun?

If you want to sell your old sofa, why not put an advertisement in the local paper?

- Gazeteye göre Peru'da bir deprem oldu.
- Gazetede, Peru'da deprem olduğu yazıyor.

According to the paper, there was an earthquake in Peru.

Belki güvenilir bir ev boyacısı için yerel bir gazeteye ilan vermeliyiz.

Perhaps we should advertise in the local newspaper for a reliable house painter.

- Gazeteye göre, Meksika'da bir deprem vardı.
- Gazete, Meksika'da bir deprem olduğunu yazıyor.

- According to the paper, there was an earthquake in Mexico.
- According to the newspaper there was an earthquake in Mexico.