Translation of "Gündüzleri" in English

0.007 sec.

Examples of using "Gündüzleri" in a sentence and their english translations:

Gündüzleri zararsız görünürler.

By day, they look benign.

Filler gündüzleri üstündür.

Elephants are dominant by day.

Anneannem gündüzleri çocuklara bakıyor.

My grandmother looks after the children during the daytime.

Gündüzleri filler kadar iyi görürler.

By day, their eyesight is as good as an elephant's.

Tom gündüzleri nadiren evde olur.

Tom is rarely at home in the afternoon.

Filler gündüzleri vakitlerinin çoğunu gölgede beslenerek geçirir.

By day, elephants spend most of their time feeding in the shade.

Belki de gündüzleri yeteri kadar yemek bulmakta zorlanıyordur.

Or perhaps he's struggling to find enough food during daylight hours.

Gündüzleri çok güzel oluyor ama akşamları serin oluyor.

During the day it's very nice, but the nights are chilly.

Çözünmekte olan sonbahar yaprakları gündüzleri biraz nem ve sıcak sağlıyor.

Decomposing autumn leaves provide a little humidity and warmth during the day.

Gündüzleri bolca yardım alıyorlar ama çalışmalar gece de devam ediyor.

There are plenty of helpers by day, but the work doesn't stop during the night.

''Gündüzleri sevecen ve sıcakkanlı bayanları severim. Bir kahve fincanın tadına varmayı

“A human and warm girl during the day. A classy one, someone who knows how to enjoy

Gündüzleri açık bir güneş görürüz, ve geceleri solgun bir ay ve güzel yıldızları görürüz.

At daytime, we see the clear sun, and at nighttime we see the pale moon and the beautiful stars.

Şehirlerimizin her türden vahşi yaşama yuva olduğu bir gelecek. Sadece geceleri değil, aynı zamanda... ...gündüzleri de.

Where our cities provide a home for all sorts of wildlife not only at night, but also during the day.

Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.

Traveling far by day, for the newborn calf, is exhausting. They must cover as much distance as possible while it's cool.