Translation of "Götürün" in English

0.004 sec.

Examples of using "Götürün" in a sentence and their english translations:

Beni liderinize götürün.

Take me to your leader.

Onu götürün, lütfen.

Take it away, please.

Beni patronunuza götürün.

Take me to your boss.

Zihninizi 16. yüzyıla götürün,

Cast your mind back to the 16th century,

Bu reçeteyi eczanenize götürün.

Take this prescription to your pharmacy.

Siz onu hastaneye götürün.

You take him to the hospital.

Lütfen beni havalimanına götürün.

Please take me to the airport.

Beni Hilton Oteli'ne götürün.

Take me to the Hilton Hotel.

Lütfen bu yemekleri götürün.

Please take these dishes away.

Giderken çöpünüzü yanınızda götürün.

Pack it in, pack it out. Leave no trash behind.

Dediğim gibi, yiyecek de götürün.

As I said, bring food.

Lütfen beni otel güvenliğine götürün.

Please get me hotel security.

Lütfen o bagajı postaneye götürün.

Please take that baggage to the post office.

Lütfen beni Grand Hotel'e götürün.

Please take me to the Grand Hotel.

Onu başka bir yere götürün.

Take it somewhere else.

Lütfen beni sizinle birlikte götürün.

Please take me along with you.

Sadece onu yavaş yavaş götürün.

Just take it slowly.

Lütfen beni bu adrese götürün.

Please take me to this address.

Beni nehrin diğer tarafına götürün lütfen.

Please take me across the river.

Yorgun görünüyor. Lütfen onu eve götürün.

He looks tired. Please take him home.

Bunu bir tamirciye götürün ve tamir ettirin.

Take it to a mechanic, and get it fixed.

Eğer çocuğunuz zehir içerse, derhal hastaneye götürün.

If your child drinks poison, rush him to the hospital.

Lütfen beni Ho Chi Minh Açık Üniversitesine götürün!

Please lead me to Ho Chi Minh Open University!

- Beni arabanızla gideceğim yere kadar götürün.
- Beni arabanıza alın.
- Beni arabanızla gittiğiniz yere kadar götürün.
- Beni arabanla bırakıver.

Give me a lift in your car.

Ve köşeden bir sürücüye çarpmayı daha da ileriye götürün.

and make it farther to hit a drive over the corner.