Translation of "Gösteriyordu" in English

0.002 sec.

Examples of using "Gösteriyordu" in a sentence and their english translations:

Çaprazlık gösteriyordu

Showing cross

Saati sabahın üçünü gösteriyordu.

Her watch read three o'clock in the morning.

Onun yüzü rahatsız olduğunu gösteriyordu.

His face showed that he was annoyed.

Aptallığı, yaptığı her şeyde kendini gösteriyordu.

His stupidity shows in everything he does.

- Tom, Mary'ye gider tıkanıklığını nasıl açacağını gösteriyordu.
- Tom, Mary'ye tıkanan lavabonun nasıl açılacağını gösteriyordu.

Tom was showing Mary how to unclog a drain.

Sinema hayatında bir büyüme gösteriyordu Kemal Sunal

Kemal Sunal showed a growth in his cinema life

Sakalı onu on sene daha yaşlı gösteriyordu.

His beard made him look older by ten years.

Yani İncil'deki hikâyenin benzersiz ve özel olmadığını gösteriyordu

So it indicated that the Bible story wasn't unique, it wasn't privileged,

İşte burda , Hannibal bize akıl oyunlarında da generallik kadar iyi olduğunu gösteriyordu.

Here, Hannibal shows he is as skillful in mind games as he is in generalship.

Japonya'nın altın ve döviz rezervleri 1998'in sonunda $68.9 milyarı gösteriyordu, bir yıl öncekinden $77.0 milyar daha aşağı.

Japan's gold and foreign exchange reserves stood at $68.9 billion at the end of 1998, down from $77.0 billion a year earlier.