Translation of "Göründüğünden" in English

Göründüğünden daha farklı.

She is different from how she looks.

Göründüğünden daha zekisin.

You're smarter than you look.

Göründüğünden daha karmaşık.

It's more complicated than it looks.

- Tom göründüğünden daha yaşlıdır.
- Tom göründüğünden daha büyüktür.

Tom is older than he looks.

- O, göründüğünden çok daha yaşlıdır.
- O göründüğünden daha yaşlı.

He is much older than he looks.

Bunlar göründüğünden daha büyük.

Now, these are larger than they appear.

Göründüğünden daha da kötüdür.

It's even worse than it looks.

Bu göründüğünden daha kolay.

- It's easier than it sounds.
- It's easier than it looks.

Bu göründüğünden daha zor.

It's harder than it looks.

Tom göründüğünden daha akıllıdır.

Tom is a lot smarter than he looks.

Tom göründüğünden daha zeki.

Tom is smarter than he looks.

Tom göründüğünden daha çetin.

Tom is tougher than he looks.

Tom göründüğünden daha genç.

Tom is younger than he looks.

O göründüğünden daha zor?

It's more difficult than it looks.

O, göründüğünden daha tehlikeli.

It's more dangerous than it looks.

O, göründüğünden daha riskli.

It's riskier than it looks.

Tom göründüğünden daha güçlü.

Tom is stronger than he looks.

Tom göründüğünden daha ağır.

Tom is heavier than he looks.

Göründüğünden çok daha zor.

It's a lot harder than it looks.

Tom göründüğünden daha zengindir.

Tom is richer than he seems.

Tom göründüğünden daha yaşlıdır.

Tom is older than he looks.

O göründüğünden çok daha akıllıdır.

She's a lot smarter than she looks.

Aslında göründüğünden çok daha kolaydır.

It's actually a lot of easier than it looks.

Tom göründüğünden çok daha yaşlı.

Tom is much older than he looks.

Göründüğünden daha iyi hissettiğini umuyorum.

I hope you feel better than you look.

Göründüğünden daha ilgili olduğunu umuyorum.

I hope you're more interested than you seem.

Tom aslında göründüğünden daha gençtir.

Tom is really younger than he looks.

Tom göründüğünden çok daha yaşlıdır.

Tom is way older than he looks.

Bu bavul göründüğünden daha ağır.

This suitcase is heavier than it looks.

O, aslında göründüğünden daha zor.

It's actually harder than it looks.

Lâkin, renk katalogda göründüğünden farklıydı.

However, the color was different from the sample color in your catalog.

Tom göründüğünden çok daha genç.

Tom is much younger than he looks.

Tom göründüğünden çok daha zekidir.

Tom is much smarter than he looks.

Hokkabazlık aslında göründüğünden çok daha kolaydır.

Juggling is actually a lot easier than it looks.

Tom için göründüğünden daha fazlası var.

There's more to Tom than meets the eye.

Sanırım burada göründüğünden daha fazlası var.

I realize there's more here than meets the eye.

Bunu yapmak göründüğünden çok daha zor.

It's a lot harder to do than it looks.

Bunu yapmak göründüğünden çok daha kolay.

Doing that is a lot easier than it looks.

Burada devam eden göründüğünden daha fazlası var.

There's more going on here than meets the eye.

Tom bugün genellikle göründüğünden daha samimi görünüyor.

Tom looks more friendly today than he usually does.

O senin karın mı? Göründüğünden daha fazlası var.

She's your wife? There's more to you than meets the eye.

Tom kesinlikle geçen hafta göründüğünden daha iyi görünüyor.

Tom certainly looks better than he did last week.

Göründüğünden daha fazla bir şey daha var gibi görünüyorsa, muhtemelen vardır.

If there seems to be more to something than meets the eye, there probably is.

Tom bugün sınıfta genellikle göründüğünden daha fazla dikkat ediyor gibi görünüyor

Tom seems to be paying more attention in class today than he usually does.

Tom ben onu gördüğümde bugün geçen hafta göründüğünden daha mutlu görünüyor.

Tom looks happier today than he did last week when I saw him.

Tom kesinlikle geçen ay onu ziyaret ettiğimizde göründüğünden daha iyi görünüyordu ve sesi daha iyi çıkıyordu.

Tom certainly looked and sounded better than he did last month when we visited him.