Translation of "Gölgesi" in English

Sopanın gölgesi görünüyor.

The shadow of the stick is visible.

Ağacın gölgesi çimlere vuruyor.

The tree throws a shadow on the grass.

Onların iki gölgesi örtüşüyor.

Their two shadows overlap.

♪ Herkesi kandırır gölgesi ♪

♪ Whose shadow fooled everyone ♪

Gökyüzü kışın puslu bir gölgesi.

The sky is a hazy shade of winter.

Onun duvardaki gölgesi üzgün görünüyordu.

His shadow on the wall looked sad.

Şimdi bir şüphe gölgesi onun yüzünü kapladı.

Some shadow of doubt now covered his face.

Bir şüphe gölgesi ötesinde, bu en iyisidir.

Beyond the shadow of a doubt, this is the best.

Çadırımızı büyük bir ağacın gölgesi altına kurduk.

We pitched our tent under the shade of a large tree.

Bir şüphe gölgesi olmadan, rüya önceki hayattan bir anıydı.

Without the shadow of a doubt, the dream was a memory from a previous life.

Bazen ay dünya ve güneş arasından geçer. Ay güneşin ışığını engeller ve ayın gölgesi dünyanın yüzeyine düşer. Bu bir güneş tutulması ya da bir güneş tutulmasıdır.

Sometimes, the Moon passes between the Earth and the Sun. The Moon blocks the light of the Sun and a shadow of the Moon is cast on the Earth's surface. This is an eclipse of the Sun, or a solar eclipse.