Translation of "Fazlasına" in English

Daha fazlasına sahibim.

I've got more.

Gereğinden fazlasına sahibiz.

We have more than enough.

Bundan daha fazlasına değerim.

I'm worth more than this.

Çok daha fazlasına sahibim.

I've got plenty more.

Çok fazlasına ihtiyacın yok.

You don't need a lot.

Daha fazlasına ihtiyacım var.

I need more.

Daha fazlasına ihtiyacın olacak.

You'll need more.

Daha fazlasına ihtiyacımız var.

We need more.

Onlardan daha fazlasına sahipler.

They have more of them.

Ondan fazlasına ihtiyacım olacak.

I'm going to need more than that.

şakalardan daha fazlasına ihtiyacınız var.

to be able to cut it as a professional comedian.

çok daha fazlasına sahip oldum.

But I also got much more.

Bin yenden fazlasına sahip değil.

She has no more than one thousand yen.

Bunlardan daha fazlasına sahip misin?

Do you have any more of those?

Yeterli yiyecekten daha fazlasına sahibiz.

We've got more than enough food.

Yaşamak için yeterinden fazlasına sahibim.

I have more than enough to live on.

Bundan daha fazlasına ihtiyacım var.

I need more than that.

Bunlardan daha fazlasına ihtiyacım olacak.

I'm going to need more of these.

Onların daha fazlasına ihtiyacı vardı.

They needed more.

Tom'un daha fazlasına ihtiyacı vardı.

Tom needed more.

Tom'un daha fazlasına ihtiyacı var.

Tom needs more.

Ondan daha fazlasına ihtiyacımız olacak.

We'll need more than that.

1000 yenden fazlasına sahip değilim.

I had no more than 1,000 yen.

Bir kahveden fazlasına ihtiyacın var.

You need more than a coffee.

Biz yeterli zamandan daha fazlasına sahibiz.

- We have time to spare.
- We've got more than enough time.

Bir kız arkadaştan daha fazlasına sahibim.

I have more than one girlfriend.

Daha fazlasına ihtiyacın varsa bana bildir.

Let me know if you need more.

Bu ondan daha fazlasına mal olur.

This costs more than that.

Tom bundan çok daha fazlasına sahip.

Tom got a lot more than that.

Yaşamak için, sahip olduğumdan fazlasına ihtiyacım yok.

To live, I don't need more than I have.

Ben beş dolardan daha fazlasına sahip değilim.

I had no more than five dollars.

Bu olacağını düşündüğümden daha fazlasına mal oldu.

It cost a lot more than I thought it would.

Otel odam beklediğimden daha fazlasına mal oldu.

My hotel room cost more than I expected.

Kollarımızdaki pazularımızdan çok daha fazlasına sahibiz,Per.

We've got a lot more than just biceps in our arms, Per.

Şimdiye kadar olacağını hayal ettiğimden daha fazlasına sahibim.

I have more than I dreamed I ever would.

Sanıyorum aslında düşündüğümden çok daha fazlasına ihtiyacımız var.

I think we need a lot more than I originally thought.

Şimdi daha önce sahip olduğumuzdan daha fazlasına sahibiz.

We have more now than we used to have.

Bu kesinlikle üç bin dolardan daha fazlasına değer.

That's definitely worth more than a three thousand dollars.

Tom'un üç yüz dolardan daha fazlasına ihtiyacı var.

Tom needs more than three hundred dollars.

- Bunu bu hafta yapabilir miyiz?
- Daha fazlasına hazır mısın?

Can we do it this week?

Sami'nin yedi bin dolardan çok daha fazlasına ihtiyacı var.

Sami needs much more than seven thousand dollars.

Bir sürü ekmeğimiz var ve tereyağına gelince gereğinden fazlasına sahibiz.

We have lots of bread, and as for butter, we have more than enough.

- Bundan daha fazlasına ihtiyacımız var.
- Bize bundan daha fazlası lazım.

We need more than that.

Birkaçı çok fazlasına birçoğu çok azına sahip olduğunda adalet yoktur.

There is no justice when so few have so much and so many have so little.

- Sınıfımızda yirmi'den fazla öğrenci var.
- Sınıfımız yirmi öğrenciden fazlasına sahip.

Our class has more than twenty students.

Bu deniz altı bir mil derinlikten fazla fazlasına dalış yapabilir.

This submarine can dive more than a mile deep.

- Bence bundan daha fazlasını hak ediyorsun.
- Bence bundan daha fazlasını hak ediyorsunuz.
- Bence bundan daha fazlasına layıksın.
- Bence bundan daha fazlasına layıksınız.

I think you deserve more than this.

- Tom'un bundan daha fazlasına ihtiyacı var.
- Tom'a bundan daha fazlası lazım.

Tom needs more than that.

İstediğin şeyin otuz dolardan daha fazlasına mal olmayacağından oldukça emin değilim.

I'm pretty sure that what you want won't cost more than thirty dollars.

- Daha fazlası için hazır değil misin?
- Daha fazlasına hazır değil misin?

Aren't you ready for more?