Translation of "Evlilikleri" in English

- Evlilikleri ayrı düşüyordu.
- Evlilikleri dağılıyordu.

Their marriage was falling apart.

Evlilikleri geçen yıl bitti.

Their marriage broke up last year.

Açık bir evlilikleri var.

They have an open marriage.

Onların evlilikleri işe yarayacak mı?

Will their marriage work?

Amerika'dakilere nazaran japon evlilikleri çok nadir biter.

Compared with those in America, Japanese marriages rarely end in divorce.

Amerika'dakilerle karşılaştırıldığında, Japon evlilikleri nadiren boşanmayla sonuçlanıyor.

Compared with those in America, Japanese marriages rarely end in divorce.

Mali sıkıntılar nedeniyle evlilikleri son zamanlarda gerildi.

Their marriage has been strained lately because of financial problems.

Tom ve Mary mükemmel bir evlilikleri olduğunu söylüyorlar.

Tom and Mary say that they have the perfect marriage.

Tom ve Mary'nin olağanüstü mutlu bir evlilikleri var.

Tom and Mary have an extraordinarily happy marriage.

Tom ve Mary'nin on üç yıllık mutlu bir evlilikleri var.

Tom and Mary have been happily married for thirteen years.