Translation of "Etkilediğini" in English

Onları etkilediğini düşünüyorum.

- I think you impressed them.
- I think you've impressed them.

Onun bizi etkilediğini sanmıyorum.

- I don't think it affects us.
- I don't think that it affects us.

Tom'un onları etkilediğini düşünüyorum.

- I think Tom impressed them.
- I think that Tom impressed them.

Hangi koşulların etkilediğini, hangi toplum

what circumstances affected these people's actions,

Yiyeceklerin büyümeyi nasıl etkilediğini biliyoruz.

We know how food affects growth.

ön yargılarımızın yorumlarımızı, bakışımızı nasıl etkilediğini

and finally, how our own associations, our principles, our prejudices

Sizinle yaşamamın yaşam tarzınızı etkilediğini düşünüyorum.

I think my living with you has influenced your way of living.

Bazı çalışmalar ölüm oranını bile etkilediğini gösteriyor,

Some studies even indicate that it affects mortality rates,

Tom bu davranışının, etrafındakileri nasıl etkilediğini düşünmüyor.

Tom doesn't realise how his behaviour affects others.

Tom kendi davranışlarının başkalarını nasıl etkilediğini fark etmiyor.

Tom doesn't realise how his behaviour affects others.