Translation of "Elbisenin" in English

O elbisenin boyutu nedir?

What size is that dress?

O elbisenin içinde güzel görünüyorsun.

You look nice in that dress.

O elbisenin içinde çok güzelsin.

You're so beautiful in that dress.

O elbisenin içinde inanılmaz görünüyorsun.

You look incredible in that dress.

O elbisenin içinde muhteşem görünüyorsun.

You look gorgeous in that dress.

Elbisenin bol bir eteği var.

The dress has a full skirt.

Senin elbisenin çoktan modası geçmiş.

Your dress is already out of fashion.

O elbisenin içinde harika görünüyorsun.

You look fantastic in that dress.

O elbisenin içinde çekici duruyorsun.

You look ravishing in that dress.

O elbisenin içinde çok güzel görünüyor.

She looks beautiful in that dress.

O, o elbisenin içinde hoş görünüyor.

She looks pretty in that dress.

O elbisenin ona uyduğunu düşünüyor musunuz?

Do you think that dress suits her?

Bu elbisenin içinde güzel görünüyor muyum?

Do I look beautiful in this dress?

Bu elbisenin içinde çok şişman görünüyorum.

I look so fat in this dress.

Bu elbisenin içinde şişman görünüyor muyum?

Do I look fat in this dress?

- O elbisenin içinde küçük bir kıza benziyorsun.
- O elbisenin içinde küçük bir kız gibi görünüyorsun.

You look like a little girl in that dress.

Mary o elbisenin içinde harika görünmüyor mu?

Doesn't Mary look great in that dress?

Tom bana Mary'nin giydiği elbisenin çok kısa olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Tom told me that he thought the dress that Mary was wearing was too short.
- Tom told me he thought the dress that Mary was wearing was too short.
- Tom told me he thought that the dress that Mary was wearing was too short.
- Tom told me that he thought that the dress that Mary was wearing was too short.

Tom, Mary için satın aldığım elbisenin çok büyük olduğunu düşünüyor.

- Tom thinks the dress I bought for Mary is too big.
- Tom thinks that the dress I bought for Mary is too big.