Translation of "Eğlenmeyi" in English

Eğlenmeyi seviyorum.

I love to entertain.

Eğlenmeyi severim.

I like to have fun.

Tom eğlenmeyi seviyor.

Tom likes to have fun.

Sadece eğlenmeyi unutma!

Just remember to have fun.

Biz eğlenmeyi seviyoruz.

We like to have fun.

Biraz eğlenmeyi hak ediyoruz.

We deserve to have some fun.

Ben sadece eğlenmeyi seviyorum.

I just like to have fun.

Eğlenmeyi sevmiyorum değil - zamanım yok.

It's not that I don't like to have fun - I don't have time.

İnsanlar o günlerde eğlenmeyi gerçekten biliyorlardı.

People really knew how to have fun in those days.

Ben eğlenmeyi sevmiyorum değil ama zamanım yok.

It's not that I don't like to have fun, but I don't have time.

- Tom nasıl eğleneceğini bilmiyor.
- Tom eğlenmeyi bilmiyor.

Tom doesn't know how to have fun.

Yarın okul tatil, bu yüzden bir yere gitmeyi ve eğlenmeyi planlıyorum.

It's a school holiday tomorrow, so I'm planning to go somewhere and have fun.