Translation of "Dönen" in English

0.007 sec.

Examples of using "Dönen" in a sentence and their english translations:

Köşeyi dönen adam

man turning the corner

Okula dönen çocukları izledi.

She watched the children going back to school.

Dönen birçok şey vardı.

There was a lot going on.

Oradan geri dönen olmadı.

- No one's ever come back from there.
- No one has ever come back from there.
- Nobody's ever come back from there.

Aslında meşhur olmak uğruna dönen oyunların

in fact, for the sake of being famous

O, sözünden dönen bir kadın değildir.

She is not a woman to break her promise.

Laika dünyanın yörüngesinde dönen ilk hayvandı.

Laika was the first animal to orbit the Earth.

Hepimizin kafasında dönen bir iç-konuşması var.

We all have a self-talk tape that plays in our head.

Veya dönen devasa bir altın küre varsa

or an enormous spinning golden globe,

Rüşvet düzenin anlattılar fabrikada dönen pis oyunları

They talked about the order of bribery, dirty games rotating in the factory

Geri dönen askerler savaştaki cesaretleri nedeniyle övüldüler.

The returning soldiers were commended for their bravery in battle.

Tom yardım etmek için dönen tek kişi.

Tom is the only one who came back to help.

Beşinci Kolordu komutasına geri dönen Lannes, her zamanki

Back in command of Fifth  Corps, Lannes was as active,  

Sputnik 1 dünyanın etrafındaki yörüngede dönen ilk uyduydu.

Sputnik 1 was the first satellite to orbit around the Earth.

Sami ve Leyla, bir görevden geri dönen Hıristiyanlardı.

Sami and Layla were Christians coming back from a mission.

Ancak ailesini küçümseyen geri dönen aristokratları hor görmesini gizleyemedi

But he could not hide his contempt for the returning aristocrats, who treated his family

Güneşin etrafında dönen dokuz gezegen vardır, Dünya onlardan biridir.

There are nine planets travelling around the sun, the earth being one of them.

Kara delik, iyonize gazdan oluşan dönen bir diskle çevrilidir.

The black hole is surrounded by a rotating disk of ionized gas.

Değil mi? Hepimizin kafasında dönen bir iç-konuşma kaseti var."

Right? We all have this tape that plays in our head.

Hanuka bayramı sırasında dört taraflı dönen top ile oynamak gelenekseldir.

During the feast of Hanukkah it is customary to play with a four sided dreidel.

Satürn kendi ekseni üzerinde çok hızlı dönen çok büyük bir gaz gezegendir.

Saturn is a very large gas planet which spins very rapidly on its axis.

Genelkurmay başkanı olarak her zamanki rolüne geri dönen Berthier, olağanüstü yeteneklerini bir kez daha kanıtladı

Returning to his usual role as chief of staff,  Berthier once more proved his exceptional talents,  

- Trenler işe giden insanlarla doluydu.
- Trenler işten dönen insanlarla doluydu.
- Trenler işe gidip gelenlerle doluydu.

The trains were jammed with commuters.

Onu kovdu; yaşam ağacının yolunu denetlemek için Aden bahçesinin doğusuna Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi.

And he cast out Adam: and placed before the paradise of pleasure Cherubim, and a flaming sword, turning every way, to keep the way of the tree of life.