Translation of "Cezalandırıldı" in English

Tom cezalandırıldı.

- Tom was punished.
- Tom has been punished.

Kim cezalandırıldı?

Who was punished?

Tanrı tarafından cezalandırıldı

Punished by god

Suçlarından dolayı cezalandırıldı.

He was punished for his crimes.

Tom neden cezalandırıldı?

Why was Tom punished?

Tom cezalandırıldı mı?

Was Tom punished?

Tom zaten cezalandırıldı.

Tom has already been punished.

Adil şekilde cezalandırıldı.

He was rightly punished.

O yine de cezalandırıldı.

He was punished all the same.

O kabahati için cezalandırıldı.

He was disciplined for his wrongdoing.

Para çaldığı için cezalandırıldı.

He was punished for stealing the money.

O, suçları için cezalandırıldı.

She was punished for her crimes.

Her iki çocuk cezalandırıldı.

Both children were punished.

Tom daha sonra cezalandırıldı.

Tom was later penalized.

Öğrenci sigara içtiği için cezalandırıldı.

- The pupil was punished for smoking.
- The student was punished for smoking.

Öğrenci kopya çektiği için cezalandırıldı.

The student was punished for cheating.

Dikkatsiz araba sürdüğü için cezalandırıldı.

She was punished for careless driving.

O, yalan söylediği için cezalandırıldı.

He was punished for lying.

Sarhoşken araba sürdüğü için cezalandırıldı.

He was punished for drunken driving.

Tom yalan söylediği için cezalandırıldı.

Tom was punished for lying.

Emniyet kemeri takmadığı için cezalandırıldı.

He was penalized for not wearing a seatbelt.

Tom bunu yaptığı için cezalandırıldı.

Tom was punished for doing that.

Tom doğruyu söylemediği için cezalandırıldı.

Tom was punished for not telling the truth.

O; para çaldığı için cezalandırıldı.

He was punished for stealing money.

O, bir çocuk tacizi için cezalandırıldı.

He was punished for child abuse.

Bütün grup Tom'un hatası için cezalandırıldı.

The whole group was punished for Tom's mistake.

Tom emniyet kemeri takmadığı için cezalandırıldı.

Tom was fined for not wearing a seatbelt.

Tom zaten bunu yapmaktan dolayı cezalandırıldı.

Tom has already been punished for doing that.

Ne Tom ne de Mary cezalandırıldı.

Neither Tom nor Mary has been punished.

Diğer öğrencilere uyarı olsun diye o cezalandırıldı.

He was punished as a warning to other students.

O gerçeği anlattı, aksi halde o cezalandırıldı.

He told the truth, otherwise he would have been punished.

Sürücü trafik kurallarını çiğnedi, sonuç olarak da cezalandırıldı.

The driver violated the traffic rules; as a result, he was fined.