Translation of "Bulurlar" in English

0.003 sec.

Examples of using "Bulurlar" in a sentence and their english translations:

Umarım katili bulurlar.

I hope they find the killer.

Umarım onu birlikte bulurlar.

I hope they get it together.

Sence bizi burada bulurlar mı?

Do you think they'll find us here?

Umarım yakında bir çözüm bulurlar.

I hope they find a solution soon.

Öğrenciler sıkılırlarsa kendilerini eğlendirmek için yollar bulurlar.

If the students are bored, they will find ways to entertain themselves.

- Onların Tom'u bulacaklarını umuyorum.
- Umarım Tom'u bulurlar.

I hope they find Tom.

- Onlar seni bulacaklar.
- Seni bulacaklar.
- Seni bulurlar.

They'll find you.

Sincaplar gömdükleri fıstıkların sadece dörtte birini bulurlar.

Squirrels only find a quarter of the nuts that they bury.

Genellikle, erkekler duyguları hakkında konuşmayı kadınlardan daha zor bulurlar.

Generally speaking, men find it more difficult to talk about their feelings than women.

Çocuklar arkadaş olmak için her zaman bir neden bulurlar.

Children always find a reason to make friends.

İnsanlar ilk kez oldukça çekici biriyle karşılaştığında genellikleri havayı yumuşatmayı zor bulurlar.

People usually find it very difficult to break the ice when they meet someone extremely attractive for the first time.