Translation of "Boyamak" in English

0.007 sec.

Examples of using "Boyamak" in a sentence and their english translations:

Onu boyamak zorundayım.

I have to paint it.

Yumurta boyamak eğlenceli.

Coloring eggs is fun.

Evimi boyamak istiyorum.

I want to paint my house.

Saçımı boyamak istiyorum.

I want to dye my hair.

Tom saçını boyamak istiyor.

Tom wants to dye his hair.

Onların işi arabaları boyamak.

Their job is to paint cars.

Çiti boyamak saatler sürebilir.

It could take hours to paint the fence.

Banyo tavanını boyamak zorundayız.

We have to paint the bathroom ceiling.

Paskalya yumurtalarını boyamak eğlencelidir.

Painting Easter eggs is fun.

Saçımı kırmızıya boyamak istiyorum.

I want to dye my hair red.

Evimi maviye boyamak istemiyorum.

I don't really want to paint my house blue.

Evimi yeniden boyamak istiyorum.

I want to repaint my house.

Tom saçını boyamak istemiyor.

Tom doesn't want to dye his hair.

Tom saçını boyamak istedi.

Tom wanted to dye his hair.

O, saçını kırmızıya boyamak istiyor.

She wants to dye her hair red.

Tom odasını mavi boyamak istiyor.

Tom would like to paint his room blue.

Arkadaşımın saçını sarıya boyamak istiyorum.

I want to dye my friend's hair blonde.

Arkadaşım saçını pembeye boyamak istiyor.

My friend wants to dye her hair pink.

Garajı boyamak ne kadar sürdü?

How long did it take to paint the garage?

Tom çatısını yeniden boyamak zorundaydı.

Tom had to repaint his roof.

Çatıyı boyamak ne kadar sürer?

How long would it take to paint the roof?

- Tom saçını siyaha boyamak istediğini söyledi.
- Tom saçlarını siyaha boyamak istediğini söyledi.

- Tom said he wanted to dye his hair black.
- Tom said that he wanted to dye his hair black.

O odayı boyamak birkaç saatimi aldı.

It took me several hours to paint that room.

Köpek kulübesini boyamak bir saat aldı.

It took an hour to paint the doghouse.

Mary arabasını parlak maviye boyamak istiyor.

Mary wants to paint her car bright blue.

Bütün evi boyamak üç gün sürdü.

It took three days to paint the whole house.

Tom ve Mary arabalarını boyamak zorunda.

Tom and Mary have to paint their car.

Yakında bizim ahırı boyamak zorunda kalacağız.

We're going to have to paint our barn soon.

Ben sulu boya ile boyamak istiyorum.

I like to paint with watercolors.

Evimizi boyamak beklediğimizden daha uzun sürdü.

Painting our house took longer than we expected.

Saçını boyamak için ne renk istersin?

What color do you want to dye your hair?

Tom ofislerimizi boyamak için renk seçti.

Tom chose the color to paint our offices.

Saçlarımı Tom'unkiyle aynı renkte boyamak istiyorum.

I want to dye my hair the same color as Tom's.

Çiti boyamak Tom'un çok uzun zamanını almamalı.

It shouldn't take Tom too long to paint the fence.

Evimi boyamak için ne kadar ücret istiyorsunuz?

How much would you charge to paint my house?

Tom'un evini yeşile boyamak istediği doğru mu?

- Is it true that Tom wants to paint his house green?
- Is it true Tom wants to paint his house green?

Çiti boyamak için iyi hava koşullarından yararlanmalısınız.

You should take advantage of the good weather to paint the fence.

Onlar duvarı boyamak için bir sanatçı seçtiler.

They selected an artist to paint the wall.

Tom gelecek yıl ahırını boyamak zorunda kalacak.

Tom is going to have to paint his barn again next year.

- Bu odayı boyamak en az üç saat sürer.
- Bu odayı boyamak en az üç saat alır.

It would take at least three hours to paint this room.

Çiti boyamak üç saatten daha az zamanımızı aldı.

It took us less than three hours to paint the fence.

O duvarı boyamak için güzel havanın avantajlarından yararlandı.

He took advantage of the fine weather to paint the wall.

Garaj boyamak bizim için tüm hafta sonu sürdü.

It took all weekend for us to paint the garage.

Chris evleri boyamak için kiralandı ve para toplayabildi.

Chris was hired to paint houses and was able to raise the money.

Duvarı boyamak için dünyanın en iyi sanatçılarını seçtiler.

They selected the world's best artists to paint the wall.

Mutfağı sarıya boyamak zorunda değilsin.Onu istediğin bir renge boyayabilirsin.

You don't have to paint the kitchen yellow. You can paint it any color you want.

Tom çiti boyamak için çok fazla zaman harcamak niyetinde değildi.

Tom didn't intend to spend so much time painting the fence.

- Evimi boyamak için bana ne kadar ödetirsin?
- Evimi kaça boyarsın?

How much would you charge me to paint my house?

Duvarı yeşile boyamak için kullanılmış fırçayı kullanmıştı ve sonradan onu temizlemedi.

He'd used the dirty brush to paint the wall green, and he did not clean it afterwards.

Mutfağı boyamak için bir renk seçmenin bu kadar zor olduğunu asla düşünmemiştim.

I never thought it'd be this hard to choose a color to paint the kitchen.