Translation of "Bisikletimi" in English

0.010 sec.

Examples of using "Bisikletimi" in a sentence and their english translations:

Bisikletimi buldu.

He found my bike.

Bisikletimi kullanabilirsin.

You can use my bicycle.

Bisikletimi buldum.

I found my bike.

Bisikletimi seviyorum.

I like my bike.

Bisikletimi kilitledim.

I locked my bike.

Bisikletimi bulamıyorum.

I can't find my bicycle.

- O benim bisikletimi buldu.
- Bisikletimi buldu.

- He found my bike.
- He found my bicycle.

- Ben bisikletimi kullanacağım.
- Ben bisikletimi süreceğim.

I'll ride my bike.

- Bisikletimi çalanı buldum.
- Bisikletimi kimin çaldığını öğrendim.

I found out who stole my bicycle.

Bisikletimi tamir ettirdim.

I got my bicycle repaired.

Bisikletimi tamir ettirmeliyim.

I must have my bicycle repaired.

Dün bisikletimi çaldırdım.

Yesterday I had my bicycle stolen.

Bisikletimi tamire gönderdim.

I got my bicycle repaired.

Ben bisikletimi çaldırdım.

I had my bicycle stolen.

Bisikletimi nereye bırakabilirim?

Where can I leave my bicycle?

Sana bisikletimi vereceğim.

I'm going to give you my bicycle.

Bisikletimi geri istiyorum.

I want my bicycle back.

Bisikletimi kaybolmuş buldum.

I found my bicycle gone.

Bir bisikletimi çaldı.

- I had my bicycle stolen.
- My bicycle was stolen.
- Someone stole my bicycle.
- My bicycle's been stolen.
- My bicycle has been stolen.

Ben bisikletimi yağladım.

I oiled my bicycle.

Tom bisikletimi kullanabilir.

Tom might use my bicycle.

Birisi bisikletimi çaldı.

- Someone stole my bike.
- Somebody stole my bike.

Bisikletimi hediye ettim.

- I gave my bike away.
- I gave away my bike.

Bisikletimi kilitlemeyi unuttum.

I forgot to lock my bike.

- Tom'a eski bisikletimi verdim.
- Eski bisikletimi Tom'a verdim.

- I gave Tom my old bike.
- I gave my old bike to Tom.

- Canı istediğinde bisikletimi kullanabilir.
- Ne zaman isterse bisikletimi kullanabilir.
- İstediği zaman bisikletimi kullanabilir.

He may use my bicycle whenever he wants.

Bisikletimi geri alabilir miyim?

Can I have my bicycle back?

Dün bisikletimi tamir ettirdim.

I had my bicycle repaired yesterday.

Tom'a eski bisikletimi verdim.

I gave Tom my old bicycle.

O benim bisikletimi buldu.

- He found my bike.
- He found my bicycle.

Tom bisikletimi ödünç aldı.

Tom borrowed my bike.

Bugün bisikletimi çok kullandım.

I rode my bicycle a lot today.

Bisikletimi Tom'a ödünç verdim.

I lent my bicycle to Tom.

Onu bisikletimi çalmakla suçladım.

I accused her of having stolen the bike.

Ona eski bisikletimi verdim.

I gave her my old bicycle.

O, kayıp bisikletimi buldu.

He found my lost bike.

Dün gece bisikletimi çaldırdım.

I had my bicycle stolen last night.

Ona bisikletimi tamir ettirdim.

I got him to fix my bicycle.

Tom benim bisikletimi buldu.

Tom found my bicycle.

Tom bisikletimi tamir etti.

Tom repaired my bicycle.

Tom benim bisikletimi kullanabilir.

- Tom may use my bicycle.
- Tom might use my bicycle.

Sanırım Tom bisikletimi çaldı.

- I think Tom stole my bicycle.
- I think that Tom stole my bicycle.

Bisikletimi nereye bıraktığımı hatırlayamıyorum.

I can't remember where I left my bike.

Bisikletimi hediye olarak verdim.

- I gave my bike away.
- I gave away my bike.

Bisikletimi hediye olarak veriyorum.

- I'm giving my bike away.
- I am giving my bike away.

Bisikletimi tamir edebilir misin?

Can you fix my bike?

Bisikletimi sürmekten zevk alıyorum.

- I enjoy riding my bicycle.
- I like to ride my bicycle.

Bisikletimi eve iterek götürdüm.

I pushed my bicycle home.

Polis, çalınmış bisikletimi buldu.

The police found my bicycle that had been stolen.

Bisikletimi evde tamir edeceğim.

I'll fix my bicycle in the house.

Tom istediği zaman bisikletimi kullanabilir.

- Tom may use my bicycle whenever he wants.
- Tom may use my bicycle if he wants to.

Ben bisikletimi geri almak istiyorum.

I want to buy my bike back.

Erkek kardeşime bisikletimi tamir ettirdim.

I had my brother repair my bicycle.

Belki Tom'a eski bisikletimi vermemeliydim.

Maybe I shouldn't have given Tom my old bicycle.

Babam bozuk bisikletimi tamir ediyor.

My father is repairing my broken bicycle.

Tom eğer istiyorsa bisikletimi kullanabilir.

Tom can use my bicycle if he wants.

Tom'un bisikletimi kullanmasına izin verme.

Don't let Tom use my bicycle.

Tom'un bisikletimi almasına izin vermeliydim.

- I should've let Tom have my bicycle.
- I should have let Tom have my bicycle.

Ona benim eski bisikletimi verdim.

I gave him my old bicycle.

Bisikletimi erkek kardeşime tamir ettirdim.

I had my bicycle fixed by my brother.

Eğer isterse Tom bisikletimi kullanabilir.

Tom may use my bicycle if he wants to.

Tom'un bisikletimi kullanma ihtimali var.

- There's a possibility that Tom will use my bicycle.
- There's a possibility Tom will use my bicycle.

Bisikletimi Tom'un evinin arkasında buldum.

I found my bike behind Tom's house.

Eski bisikletimi verdiğim kişi Tom'dur.

- Tom is the person I gave my old bicycle to.
- Tom is the one I gave my old bicycle to.

Bisikletimi güvenli bir yere koydum.

I put my bike in a safe place.

Polis, bisikletimi çalan kişiyi arıyor.

The police are looking for the person who stole my bicycle.

Bisikletimi sürerken hep kask takarım.

I always wear a helmet when I ride my bicycle.

Biri kilidi kırdı ve bisikletimi çaldı.

Someone broke the lock and stole my bike.

Boston'da yaşadığımda, her gün bisikletimi sürdüm.

When I lived in Boston, I rode my bicycle every day.

Tom bana bisikletimi nereden aldığımı sordu.

Tom asked me where I had bought my bicycle.

Ben her zaman bisikletimi kirli bırakırım.

I always leave my bicycle filthy.

Erkek kardeşimden bisikletimi onarmasını rica ettim.

I asked my brother to repair my bicycle.

Kızgınım çünkü biri benim bisikletimi çaldı.

I'm angry because someone stole my bicycle.

Eğer isterse Tom benim bisikletimi kullanabilir.

Tom may use my bicycle if he wants.

Tom'un, benim bisikletimi kullanmaya izni var.

- Tom has permission to use my bicycle.
- I've given Tom permission to use my bicycle.

Bisikletimi kullanması için Tom'a izin verdim.

I've given Tom permission to use my bicycle.

Bisikletimi okulun arkasında park edilmiş buldum.

I found my bicycle parked behind the school.

Arkadaşlarımdan biri dün bisikletimi tamir etti.

One of my friends repaired my bike for me yesterday.

Eski bisikletimi Tom'a vermeye karar verdim.

- I've decided to give my old bicycle to Tom.
- I've decided to give Tom my old bicycle.

Bisikletimi itmek zorunda kaldım çünkü lastiği patladı.

I had to push my bicycle because I had a flat tire.

Dün birisi ben alışveriş yaparken bisikletimi çaldı.

Yesterday my bicycle was stolen while I was doing some shopping.

Tom'un bisikletimi çalan kişi olduğundan emin değilim.

I'm not certain Tom is the one who stole my bicycle.

Lastiklerden biri boşaldığı için bisikletimi itmek zorundayım.

I have to push my bike because one of the tyres is flat.

Bisikletimi tamir etmek 5,000 yen'e mal oldu.

It cost me 5,000 yen to repair my bicycle.

Eski bisikletimi kime vereceğime zaten karar verdim.

I've already decided who to give my old bicycle to.

- Lütfen Tom'un bisikletime binmesine izin verme.
- Lütfen Tom'un bisikletime binmesine izin vermeyin.
- Lütfen Tom'un bisikletimi kullanmasına izin vermeyin.
- Lütfen Tom'un bisikletimi kullanmasına izin verme.
- Lütfen Tom'un bisikletimi sürmesine izin vermeyin.
- Lütfen Tom'un bisikletimi sürmesine izin verme.

Please don't let Tom ride my bicycle.

Bisikletimi ilk kez denedim dengem bozuldu ve düştüm.

The first time I tried out my new bike I overbalanced and fell off.

Bisikletimi ödünç almak için Tom'a kim izin verdi?

Who gave Tom permission to borrow my bicycle?