Translation of "Bardakta" in English

Şarap, bardakta.

The wine is in the glass.

Bardakta su var.

There's water in the glass.

Bardakta bir çatlak var.

The cup has a crack.

Bu bardakta su var.

This glass contains water.

Bardakta biraz su var.

- There is a little water in the glass.
- There is little water in the glass.

Bardakta hiç süt yok.

- There isn't any milk in the glass.
- There's no milk in the glass.

Bardakta biraz süt vardır.

There is a little milk in the glass.

Bardakta biraz süt var.

There is little milk in the glass.

Bardakta birazcık su var.

There's a little bit of water in the glass.

Bardakta azıcık su var.

There's a little bit of water in the glass.

Küçük bardakta biraz süt var.

There's some milk in the small cup.

Bardakta neredeyse hiç süt yok.

There's almost no milk in the glass.

Bardakta çok az su kaldı.

There is little water left in the glass.

Bu bardakta bir çatlak var.

There's a crack in this cup.

Bu bardakta hâlâ biraz süt kaldı.

There's still a little milk left in this glass.

Satın aldığım kahve şirin bir plastik bardakta geldi.

The coffee I bought came in a pretty plastic cup.

Tom Mary'ye kağıt bir bardakta nasıl su kaynatacağını gösterdi.

Tom showed Mary how to boil water in a paper cup.

İdrar örneğimi küçük plastik bir bardakta topladım ve onu hemşireye verdim.

I collected my urine sample in a small, plastic cup and gave it to the nurse.