Translation of "Başlarım" in English

0.007 sec.

Examples of using "Başlarım" in a sentence and their english translations:

Yarın başlarım.

I begin tomorrow.

Nerede başlarım?

Where do I begin?

Öğlen başlarım.

I start at noon.

Yarın çalışmaya başlarım.

I start working tomorrow.

Kontrolümü kaybetmeye başlarım.

I begin to lose control of myself.

Peki, nerede başlarım?

Well, where do I begin?

Yerinde olsam hemen başlarım.

If I were you, I'd start immediately.

Ben ne zaman başlarım?

When do I get started?

Gerildiğimde, ben saatlerce yemek pişirmeye başlarım.

When I'm stressed, I start cooking for hours.

Yarın erken başlarım, belki erken uyumalıyım.

I start early tomorrow, maybe I should go to sleep soon.

Her gün sabah saat dokuzda işe başlarım.

I report to work at 9 o'clock every morning.

Günüme her zaman bir fincan kahveyle başlarım.

I always start my day with a cup of coffee.

Rahman ve rahim olan Allah'ın adı ile başlarım.

- In the name of God, The most Gracious, The most Merciful.
- In the name of God, Most Gracious, Most Merciful.
- In the name of God, the Gracious, the Merciful.

Kötü bir ruh hali içinde olduğumda, şarkı söylemeye başlarım.

When I'm in a bad mood, I start to sing.

Neşeli müzik çalmaya başladığında, ben sadece dans etmeye başlarım.

- When really lively music starts playing, I start dancing unconsciously.
- When upbeat music starts playing, I just start dancing.

Gerçekten canlı müzik çalmaya başladığında, ben bilinçsizce dans etmeye başlarım.

When really lively music starts playing, I start dancing unconsciously.

Ne zaman üzgün olsam, üzgün olmayı bırakırım ve onun yerine harika olmaya başlarım.

Whenever I'm sad, I stop being sad and start being awesome instead.