Translation of "Ayakkabılarım" in English

0.014 sec.

Examples of using "Ayakkabılarım" in a sentence and their english translations:

Ayakkabılarım kahverengi.

My shoes are brown.

Ayakkabılarım delik.

My shoes have holes in them.

Ayakkabılarım cilalanmalı.

My shoes need polishing.

Ayakkabılarım nerede?

Where are my shoes?

Ayakkabılarım ıslandı.

My shoes got wet.

Ayakkabılarım gıcırdıyor.

My shoes squeak.

Ayakkabılarım acıtıyor.

My shoes hurt.

Ayakkabılarım çok küçük.

My shoes are too small.

Yeni ayakkabılarım gıcırdıyor.

My new shoes squeak.

Ayakkabılarım ayaklarımı vuruyor.

My shoes are chafing my feet.

Onlar benim ayakkabılarım.

Those are my shoes.

Ayakkabılarım çok sıkı.

My shoes are too tight.

Benim ayakkabılarım kirli.

My shoes are dirty.

Spor ayakkabılarım ıslak.

- My sneakers are wet.
- My trainers are wet.

"Ayakkabılarım nerede?" "Yatağın altında."

"Where are my shoes?" "They are under the bed."

Yeni ayakkabılarım deriden yapılmıştır.

My new pair of shoes are made of leather.

Benim yeni ayakkabılarım rahat.

My new shoes are comfortable.

Bunlar benim gözde ayakkabılarım.

- These are my favorite pair of shoes.
- This is my favorite pair of shoes.

Ayakkabılarım seninkilerden daha küçük.

My shoes are smaller than yours.

Bunlar benim ayakkabılarım değil.

Those aren't my shoes.

Çoraplarım var ama ayakkabılarım yok.

I have socks, but I have no shoes.

Benim ayakkabılarım seninkilerden daha büyük.

My shoes are bigger than yours.

- Benim ayakkabılarım çok küçük. Yenilerine ihtiyacım var.
- Ayakkabılarım çok küçük. Yenilerine ihtiyacım var.

My shoes are too small. I need new ones.

Benim ayakkabılarım eski, ama onunkiler yeni.

My shoes are old, but his are new.

Benim ayakkabılarım onunki ile aynı ölçüde.

My shoes are the same size as his.

Ayakkabılarım çok eski. Yenilerine ihtiyacım var.

My shoes are too old. I need some new ones.

Bunlar benim ayakkabılarım ve şunlar seninkiler.

These are my shoes and those are yours.