Translation of "Anlamında" in English

Çalışma anlamında

We are finding ourselves at a time in the world

-fırlama, salondan çıkıp gitmek anlamında-

- bounce means to vacate the premises -

Haklı olup olmadıkları anlamında değil

It doesn't mean that they were right or wrong,

Bedensel bilgi, tabii ki seks anlamında.

Carnal knowledge, of course, meaning sex.

Biri fiil "anstataŭi"'i "anstataŭigi" anlamında kullanmamalıdır.

One shouldn't use the verb "anstataŭi" in the sense of "anstataŭigi".

Türkçede 'bulmak' kelimesi icat anlamında da kullanılıyor.

"Bulmak" word is used for "to invent" in Turkish.

Bu mahalleyi hem kimlik hem de nüfus anlamında

they've actually helped to trigger a gentrification push

Tom sadece başını hayır anlamında iki yana salladı.

Tom only shook his head.

Onların okuyamaması veya hiç yazmaması anlamında onlar cahil değiller.

They are not illiterate in the sense that they can not read or write at all.

Tom ve Mary'nin ikisi de başlarını hayır anlamında salladılar.

Tom and Mary both shook their heads no.

Görme olarak değil, algı ve farkındalık anlamında bir kör nokta.

It is a blind spot, not of vision, but of perception and awareness.