Translation of "Alnına" in English

0.002 sec.

Examples of using "Alnına" in a sentence and their english translations:

O, ellerini onun alnına koydu.

He put his hand to his forehead.

Bir çekiçle Dan'ın alnına vuruldu.

Dan was hit on the forehead with a hammer.

Mary, Tom'un alnına bir havlu koydu.

Mary put a towel on Tom's forehead.

Tom Mary'nin alnına bir havlu koydu.

Tom put a towel on Mary's forehead.

Adam silahı alnına dayadı ve tetiği çekti.

The man put the gun against his forehead and squeezed the trigger.

Tom, Mary'nin alnına ıslak bir havlu koydu.

Tom put a wet towel on Mary's forehead.

Tom, Mary'nin alnına bir sıcak su torbası koydu.

Tom put a hot water bottle on Mary's forehead.

Yağmur yağmaya başladığında, Mary'nin saç boyası alnına aktı.

When it started raining, Mary's hair dye ran down her forehead.

- İnsanoğlu acı çekmeye mahkûmdur.
- Acı çekmek insanoğlunun alnına yazılmıştır.

Man is destined to suffer.

Tom, ateşi olup olmadığını görmek için elini Mary'nin alnına koydu.

Tom put his hand on Mary's forehead to see if she had a fever.

Mary bir sıcak su şişesini bir havluyla sardı ve onu Tom'un alnına yerleştirdi.

Mary wrapped a hot water bottle in a towel and placed it on Tom's forehead.

Üç doktor odadan çıkar çıkmaz Peri, Pinokyo'nun yatağına doğru gitti ve alnına dokununca onun ateşler içinde yandığını gördü.

As soon as the three doctors had left the room, the Fairy went to Pinocchio's bed and, touching him on the forehead, noticed that he was burning with fever.