Translation of "çekiçle" in English

Çekiçle dene.

Try it with a hammer.

Çekiçle çivi getir.

Get a hammer and nails.

- O, kazara çekiçle parmağına vurdu.
- Kazara çekiçle başparmağına vurdu.

He accidentally hit his thumb with the hammer.

Lütfen çekiçle vurmayı bırakın.

Please stop hammering.

Aynayı çekiçle paramparça etti.

She shattered the mirror with a hammer.

Tom kendisine saldırana çekiçle vurdu.

Tom hit his attacker with a hammer.

O, çekiçle beton bloğu kırdı.

He broke up the concrete block with a hammer.

Tom onu bir çekiçle onardı.

Tom fixed it with a hammer.

Tom bir çekiçle kumbarasını kırdı.

Tom smashed his piggy bank with a hammer.

Bir çekiçle Dan'ın alnına vuruldu.

Dan was hit on the forehead with a hammer.

Dan bir çekiçle Linda'yı öldürdü.

Dan killed Linda with a hammer.

O, ona bir çekiçle vurdu.

She hit him with a hammer.

Sami, Leyla'ya bir çekiçle vurdu.

Sami hit Layla with a hammer.

Tom kazara bir çekiçle parmağına vurdu.

Tom accidentally hit his thumb with a hammer.

Çekiçle daha dikkatli ol - parmağıma vurma!

Be more careful with the hammer - don't hit my finger!

Terasımızı yeniden döşemek istiyoruz ve bu nedenle dün bir çekiçle fayansları çıkardık.

We want to re-tile our terrace and therefore removed the tiles with a power hammer yesterday.