Translation of "Dayadı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Dayadı" in a sentence and their english translations:

- Silahı kafasına dayadı.
- Silahı onun kafasına dayadı.

He put the gun to his head.

Kulağını duvara dayadı.

He pressed his ear against the wall.

Merdiveni çite dayadı.

He placed the ladder against the fence.

Elliye merdiven dayadı.

He's pushing fifty.

Kedi burnunu pencereye dayadı.

The cat pressed its nose against the window.

Tom sırtını bara dayadı.

Tom leaned back against the bar.

Tom burnunu pencereye dayadı.

Tom pushed his nose against the window.

Tom kulağını duvara dayadı.

Tom pressed his ear against the wall.

Tom bisikletini duvara dayadı.

Tom propped his bicycle against the wall.

Tom burnunu cama dayadı.

Tom pressed his nose against the glass.

Tom merdiveni çite dayadı.

Tom placed the ladder against the fence.

Hillary merdiveni duvara dayadı.

Hillary rested the ladder against the wall.

Boğazıma bir bıçak dayadı.

He put a knife to my throat.

Tom bastonunu sandalyeye dayadı.

Tom leaned his cane against the chair.

Tom silahını kafasına dayadı.

Tom put the gun to his head.

Silahı onun kafasına dayadı.

He put the gun to her head.

Tom buz torbasını kafasına dayadı.

Tom held the ice pack against his head.

Mary başını onun omzuna dayadı.

Mary leaned her head on his shoulder.

O başını onun omzuna dayadı.

She rested her head on his shoulder.

Tom, Mary'nin kafasına bir silah dayadı.

Tom stuck a gun to Mary's head.

Tom Mary'nin boğazına bir bıçak dayadı.

Tom held a knife to Mary's throat.

Adam silahı alnına dayadı ve tetiği çekti.

The man put the gun against his forehead and squeezed the trigger.

- Tom otuz olacak.
- Tom otuza merdiven dayadı.

Tom is going on thirty.

- Tom başını pencereye dayadı.
- Tom başını cama yasladı.

Tom leaned his head against the window.

O, kafasına bir silah dayadı ve tetiği çekti.

He put a gun to his head and pulled the trigger.

Tom silahı Mary'nin kafasına dayadı ve tetiği çekti.

Tom put a gun to Mary's head and pulled the trigger.

Tom bir silahı kafasına dayadı ve tetiği çekti.

Tom put a gun to his head and pulled the trigger.

Tom silahı kendi kafasına dayadı ve tetiği çekti.

Tom put the gun to his own head and pulled the trigger.

Mary dizlerini göğsüne çekti ve çenesini onlara dayadı.

Mary pulled her knees up to her chest and rested her chin on them.

- Tom, Mary'nin başına bir silah tuttu.
- Tom, Mary'nin başına bir silah dayadı.

Tom held a gun to Mary's head.

Tom, bitişik odadaki ebeveynlerinin ne konuştuğunu duyup duyamayacağını anlamak için kulağını duvara dayadı.

Tom pressed his ear against the wall to see if he could hear what his parents were discussing in the next room.

Anne babasının yan odada ne konuştuğunu acaba duyabilir miyim diye kullağını duvara dayadı.

He pressed his ear against the wall to see if he could hear what his parents were discussing in the next room.