Translation of "Alışkındı" in English

Çocuk azarlanmaya alışkındı.

The boy was used to being scolded.

Erken kalkmaya alışkındı.

He was in the habit of getting up early.

Gece dışarı çıkmaya alışkındı.

He was used to going out at night.

O bira içmeye alışkındı.

She was used to drinking beer.

O, bira içmeye alışkındı.

She was accustomed to drinking beer.

Tom Mary ile çalışmaya alışkındı.

Tom got used to working with Mary.

Tom yalnız başına olmaya alışkındı.

Tom was accustomed to being on his own.

Kız geç saatlere kadar yatmamaya alışkındı.

- The girl was used to sitting up till late.
- The girl was used to staying up late.

Yeğenim geç saatlere kadar oturmaya alışkındı.

My nephew was accustomed to sitting up late.

Yeğenim geç saatlere kadar yatmamaya alışkındı.

My nephew was accustomed to staying up late.

O, küçük bir gelirle yaşamaya alışkındı.

She was used to living on a small income.

Adam bu tür yarayı tedavi etmeye alışkındı.

The man was used to treating this kind of wound.

Kız gece geç saatlere kadar yatmamaya alışkındı.

The girl was used to sitting up till late.