Translation of "Adamsın" in English

0.011 sec.

Examples of using "Adamsın" in a sentence and their english translations:

Adamsın!

You the man!

Aradığım adamsın.

- You are the man I've been looking for.
- You're the man I've been looking for.

- Sen erkeksin.
- Adamsın.

You're the man.

Cüretkâr bir adamsın!

You're a daring man!

Şanslı bir adamsın.

You're a lucky guy.

Akıllı bir adamsın.

You're a wise man.

- Sen akıllı bir adamsın.
- Sen zeki bir adamsın.

You're a smart guy.

- Sen tanıdığım en zengin adamsın.
- Tanıdığım en zengin adamsın.

You're the richest man I know.

Sen komik bir adamsın.

- You're a funny man.
- You're a funny guy.

Sen iyi bir adamsın.

- You are a good person.
- You're a good man.
- You're a good person.
- You're a nice person.
- You are a good man.

Tam görmek istediğim adamsın.

- You are the very man I want to see.
- You're the very man I want to see.

Çok yakışıklı bir adamsın.

You're a very handsome man.

Sen nazik bir adamsın.

You're a kind man.

Perdenin arkasındaki adamsın sen.

You are the man behind the curtain.

Sen ölü bir adamsın.

You're a dead man.

Sen Tom'u öldüren adamsın.

You're the guy who killed Tom.

Yani sonuçta bir adamsın.

- So you've got hair on your chest after all.
- So you're a man after all.

Sen yakışıklı bir adamsın.

You're a good-looking guy.

Sen cesur bir adamsın.

You're a brave man.

Çok çekici bir adamsın.

You're a very attractive man.

Sen sakin bir adamsın.

You are a calm man.

Sen zalim bir adamsın.

You're a cruel man.

Sen zengin bir adamsın.

You're a rich man.

Sen onları öldüren adamsın.

You're the guy who killed them.

Sen onu öldüren adamsın.

You're the guy who killed her.

Sen sabırlı bir adamsın.

- You are a patient man.
- You're a patient man.

Sen harika bir adamsın.

You're a great guy.

Sen garip bir adamsın.

You are a strange man.

Sen tuhaf bir adamsın.

- You are a strange person.
- You're a strange person.
- You're a weird guy.

Sen şanslı bir adamsın.

- You are a lucky man.
- You're a lucky man.

Tanıdığım en akıllı adamsın.

You're the smartest man I know.

Artık yetişkin bir adamsın.

You're a grown man now.

Sen sessiz bir adamsın.

You're a quiet person.

Sen kaba bir adamsın.

You're a rude person.

Sen hoş bir adamsın.

You're a likable guy.

Sen terbiyeli bir adamsın.

You're a decent guy.

Sen klas bir adamsın.

You're a classy guy.

Sen parlak bir adamsın.

You're a bright guy.

Sen sert bir adamsın.

You're a tough guy.

Sen tembel bir adamsın.

You're a lazy guy.

Sen kocaman bir adamsın.

You're a huge guy.

Sen güçlü bir adamsın.

You're a strong man.

Sen tanıdığım en aptal adamsın.

You are the stupidest fellow I've ever met.

Sen tam konuşmak istediğim adamsın.

You're just the man I want to speak to.

Sen cimri yaşlı bir adamsın.

You're a mean old man.

Sen çok anlayışlı bir adamsın.

You're a very perceptive person.

Sen yeni adamsın, değil mi?

You're the new guy, aren't you?

Sen harika görünümlü bir adamsın.

You're a great-looking guy.

Sen züppe bir adamsın, Tom.

You're a swell guy, Tom.

Sen kötü kalpli bir adamsın.

You're a mean-spirited man.

Sen boylu poslu bir adamsın.

You're a hunk.

Sen ne biçim bir adamsın?

What kind of man are you?

Vay, sen şanslı bir adamsın.

Wow, you're a lucky guy.

Sen müthiş bir adamsın, Tom.

You're a terrific guy, Tom.

Sen tam görmek istediğim adamsın.

You are just the man I wanted to see.

Sanırım gerçekten hoş bir adamsın.

I think you're a really nice guy.

Sen çok şanslı bir adamsın.

- You are a very lucky man.
- You're a very lucky man.

Sen tanıdığım en zengin adamsın.

- You're the richest man I know.
- You're the richest guy I know.

Sen gerçekten akıllı bir adamsın.

You're a really smart guy.

Sen çok güçlü bir adamsın.

You're a very strong guy.

Sen çok kibar bir adamsın.

You're a very polite guy.

Sen çok beceriksiz bir adamsın.

You're a very clumsy guy.

Sen çok şık bir adamsın.

You're a very classy guy.

Sen çok havalı bir adamsın

You're a really nice guy.

Sen gerçekten havalı bir adamsın.

You're a really cool guy.

Sen çok akıllı bir adamsın.

You're a very smart guy.

Sen gerçekten iyi bir adamsın.

You're a real good man.

Bence sen harika bir adamsın.

I think you're a great guy.

Sen dünyada dostum diyebileceğim tek adamsın.

You are the only man in the world that I can call my friend.

Bu iş için en iyi adamsın.

You're the best man for the job.

Sen çok yakışıklı bir adamsın, Tom.

You're a very handsome man, Tom.

Sen çok yakışıklı genç bir adamsın.

You're a very handsome young man.

Çok meraklı bir adamsın, değil mi?

You're a very curious guy, aren't you?

Çok duyarlı bir adamsın, değil mi?

You're a very sensitive guy, aren't you?

Sen yakışıklı bir adamsın, değil mi?

You're a handsome fellow, aren't you?

Sen şanslı bir adamsın, değil mi?

- You're a lucky guy, aren't you?
- You're a lucky man, aren't you?

Sen şimdiye kadar gördüğüm en yakışıklı adamsın.

You're the most handsome man I've ever seen.

Sen meşgul bir adamsın öyleyse saatimi ayarlayacağım.

You are a busy man, so I will adjust myself to your schedule.

Tek kelime ve sen ölü bir adamsın.

One word and you're a dead man.

Sen bile ne zaman vazgeçeceğini bilmeyen bir adamsın.

Even you are a guy who doesn't know when to give up.

Şimdi biliyorum ki sen hisleri olan bir adamsın.

Now I know that you're a man who has feelings.

Sen memnun etmesi zor bir adamsın, değil mi?

You're a hard man to please, aren't you?

Bence sen harika bir adamsın fakat ben Tom'a aşığım.

I think you're a great guy, but I'm in love with Tom.

Bu senin resmin mi Alexander? Sen gerçekten yakışıklı bir adamsın.

Is this your picture, Alexander? You're a handsome man, indeed.

Sen meşgul bir adamsın, bu yüzden programımı seninkine göre ayarlayacağım.

- You are a busy man, so I will adjust my schedule to yours.
- You're a busy man, so I'll adjust my schedule to yours.

- Sen çok cesur bir kişisin.
- Sen çok cesur bir adamsın.

You're a very brave person.

Bence harika bir bir adamsın, ama sen benim tipim değilsin.

I think you're a great guy, but you're not my type.

"Sen çok çekici bir kadınsın." "Ve sen çok çekici bir adamsın."

"You're a very attractive woman." "And you're a very attractive man."