Translation of "500" in English

0.031 sec.

Examples of using "500" in a sentence and their english translations:

"500 dolar?

“500 dollars?

500 gb mı?

500Gb?

500 milyar dolar artabilirdi.

could have gone up by more than 500 billion dollars.

Senet tutarı 500 dolar.

The bill amounts to 500 dollars.

Fatura 500 dolar tutuyordu.

The bill amounted to 500 dollars.

Otel 500 kişi kapasiteli.

The hotel can accommodate 500 guests.

Şu evler 500 yıllıktır.

Those houses are 500 years old.

Dow, 500 puan düştü.

The Dow is down 500 points.

Tamamı 500 değildir. 500 şirket içinde mesela madenciler de var

The whole may not be 500. For instance, there are mining companies too.

Ancak Ramel'in 500 doları yoktu.

But Ramel -- he didn't have 500 dollars.

% 500, yani 6 ile çarpmıştır.

500%, that is, it has multiplied by 6.

500 Yen ödünç verebilir misiniz?

Can you lend me 500 yen?

O, anlaşmadan 500 dolar kazandı.

She gained 500 dollars from the deal.

Bu şirket 500 işçi çalıştırır.

The company employs 500 workers.

Tren saatte 500 mil gidiyordu.

The train was going 500 miles per hour.

Onlara haftada 500 euro ödüyorlar.

They pay them €500 every week.

Ölü sayısı 500'e yaklaşıyor.

The death toll is nearly 500.

Bir günde 500 dolar harcadım.

I've spent 500 dollars in one day.

Mary 500 aday arasından seçildi.

Mary was chosen amongst 500 applicants.

Bu maden 500 metre derinliğindedir.

This mine is 500 meters deep.

Babamın 500 cilt kitabı var.

Father has 500 volumes.

500 gram et istiyorum lütfen.

I would like 500 grams of meat please.

Bu nehir 500 mil uzunluğundadır.

This river is 500 miles in length.

Bu otel 500 konuk ağırlayabilir.

This hotel can accommodate 500 guests.

Ben günde 500 dolar harcadım.

I have spent 500 dollars per day.

- Bu fabrika günde 500 otomobil üretir.
- Bu fabrika günde 500 otomobil üretiyor.

This factory produces 500 automobiles a day.

Bu 500 şirketin burada sıralaması var.

Here is a list of 500 companies.

Hindistan'ın Mumbai şehrinde 500 Hindu'ya sormuştum

Well, I had spoken in Mumbai, India, to 500 Hindus,

Bir hakim 500 dolar kefalet belirledi.

where a judge set 500 dollars bail.

Ve kurtulmak için 500 dolarınız olmadığını.

and you don't have the 500 dollars to get out.

Beli 300 belki 500 belkide 1000

waist 300 maybe 500 maybe 1000

Banka ona 500 dolar kredi verdi.

The bank loaned him 500 dollars.

Paris'e uçmak 500 dolara mal olacak.

It will cost 500 dollars to fly to Paris.

Çiftlikte yaklaşık 500 büyükbaş hayvan var.

There are about 500 cattle on the ranch.

Tren saatte 500 mil yol alıyordu.

- The train was going 500 miles per hour.
- The train was moving at 500 miles per hour.

Kitabı bana 500 yene satar mısın?

Can you sell the book to me for 500 yen?

500 kişilik bir kalabalık tiyatroyu doldurdu.

A crowd of 500 filled the theater.

Burada en azından 500 öğrenci var.

There are at least 500 students here.

Bana hemen şimdi 500 dolar vermelisin.

You must give me 500 dollars right now.

Ona faizsiz 500 dolar borç verdim.

I lent her 500 dollars free of interest.

Burası yaklaşık 500 yıl önce yapıldı.

This was built some 500 years ago.

Fortune 500 CEO'larının yüzde 6,6'sı kadın.

6.6 percent of Fortune 500 CEOs are female.

Üniversite geçen yıl 500 öğrenci mezun etti.

The university graduated 500 students last year.

Kamera en az $500'a mal olacaktır.

The camera will cost at least $500.

O işten, ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır.

He earns over 500 dollars a month from that job.

O işte, ayda 500 doların üzerinde kazanıyor.

He earns over 500 dollars a month at that job.

Tom, 500 dolara bir kamera satın aldı.

Tom bought a camera for 500 dollars.

O çiftlikte yaklaşık 500 baş sığır vardır.

There are about 500 head of cattle on that ranch.

Ricardo galibiyet için 500 Amerikan doları aldı.

Ricardo got US$ 500 for winning.

Amerika'nın dış borcu 500 milyar doları aştı.

America's foreign debt shot past $500 billion.

Fortune 500'de sadece üç siyahi CEO var.

and there are only three black CEOs in the Fortune 500.

18.000 mahkum ve yaklaşık 500 silahla birlikte aldı.

with 18,000 prisoners and nearly 500 guns.

O işle, o ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır.

He earns over 500 dollars a month with that job.

Sayfa sayısı 500'den fazla olan kitaplardan hoşlanmıyorum.

I don't like books with more than five hundred pages.

500'den fazla bebek deniz kaplumbağası denize bırakıldı.

More than 500 baby sea turtles were released into the sea.

Bu otomat 500 yenlik madeni paraları kabul etmeyecek.

This vending machine won't accept 500 yen coins.

Arkadaşlar, Türkiye'deki en büyük, bakın en büyük 500 şirketimizin

Guys, in the largest companies of Turkey, in our largest 500 companies,

Türkiye'nin 500 şirketinin sadece 12'si yüksek teknolojili mal üretiyor.

Only 12 of the greatest 500 companies in Turkey manufacture high-tech products.

Zaten teknik olarak maksimum 500 metre olabiliyor dev dalganın uzunluğu

technically it can be maximum 500 meters length of giant wave

( Son otuz yılda, Çin, 500 milyon insanı yoksulluktan çıkarmayı başardı

In the last three decades, China has managed to take 500 million people out of poverty

Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.

- If I remember correctly, Tom sold his car to Mary for just 500 dollars.
- If I remember correctly, Tom sold his car to Mary for only 500 dollars.

"Kozmos" 60 farklı ülkede 500 milyondan fazla kişi tarafından izlendi.

"Cosmos" was seen by more than 500 million people in 60 different countries.

- Bu nehir 500 mil uzunluğundadır.
- Bu nehir 804.6 km uzunluğundadır.

This river is 500 miles in length.

Türkiye'nin en büyük 500 şirketinin 163'ü düşük teknolojili mallar üretiyor.

163 of the greatest 500 companies in Turkey manufacture low-tech products.

Türkiye'nin 500 büyük firmasının sadece 109'u orta teknolojili mal üretiyor.

Only 109 of the greatest 500 companies in Turkey manufacture medium-tech products.

Sonunda o antik radyo için 500 dolardan fazla ödemek zorunda kaldım.

In the end, I had to fork over $500 for that antique radio.

Avrupalılar 500 yıl önce tüm diğer medeniyetler üzerinde bir avantaj elde ettiler.

Europeans gained an advantage over all other civilizations 500 years ago.

Yolsuzlukla mücadele için, hükümet 500'lük ve 1000'lik rupileri aniden tedavülden kaldırdı.

In order to fight corruption, the government made 500 and 1000 rupee notes illegal, which

Geçimimi sağlamakta güçlük çekiyorken bana 500$ ödünç verdiğin için sana çok teşekkür ederim.

Thank you very much for lending me $500 when I was having difficulty making ends meet.

Bir Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazası, kurtarıcılar şimdiden 500'den fazla ceset çıkardılar.

Horrible helicopter accident in a Belgian cemetery, the rescuers have already salvaged more than 500 corpses.

Pekala, tahminler şu ki, bir kaç yılda, Amazon'un gelirinin 500 milyar dolara çıkması bekleniyor.

Well, estimates are that, in a few years, the income of Amazon will exceed $500 billion

Koko, sağır insanların dili olan işaret dilinde 500 kelimeden daha fazla biliyor ve kullanıyor.

Koko knows and uses more than 500 words in sign language, the language of deaf people.

Asya'da, başta kıtanın güney bölümündekiler olmak üzere 500 milyondan fazla insan yetersiz beslenmeden muzdariptir.

In Asia, more than 500 million people, primarily in the southern part of the continent, are suffering from malnutrition.

Ayrıca, daha önce dediğim gibi, burası en fazla ihracat yapan eyalet ve Fortune 500'daki

Also, as I was saying earlier on, it is the state exports the most, and 52 companies from