Translation of "Puan" in English

Son puan neydi?

What was the final score?

Kaç puan almışsın?

- How many points have you scored?
- How many points did you score?

- Puan tuttuğumuzu sanmıyorum.
- Puan saydığımızı sanmıyorum.
- Skor tuttuğumuzu sanmıyorum.

- I don't think we kept score.
- I don't think that we kept score.

Tom için bir puan!

One point for Tom!

- Puan neydi?
- Amaç neydi?

- What was the point?
- What was the purpose?

Takımımız iki puan öndedir.

Our team is two points ahead.

Son puan iki sıfırdı.

The final score was two to nothing.

Mükemmel bir puan aldım.

I got a perfect score.

Dow, 500 puan düştü.

The Dow is down 500 points.

Bizim takımımız beş puan ilerdedir.

Our team is five points ahead.

Onların takımından üç puan ilerdeyiz.

We are three points ahead of their team.

O, sınavda 85 puan aldı.

He scored 85 on the exam.

Bir puan kartınız var mı?

Do you have a points card?

Bu soru 50 puan değerindedir.

This question counts for 50 points.

Bir puan kartın var mı?

Do you have a point card?

Tom sınavdan tam puan aldı.

Tom aced the exam.

Ben testte sadece 33 puan aldım.

I scored only 33 points on the test.

Matematik bölümünde mükemmel bir puan aldım.

I got a perfect score on the math section.

O, İngilizce sınavında 90 puan aldı.

He got 90 on his English test.

Bizden daha iyi bir puan aldı.

He got a better score than us.

Tom Mary'ye tam puan imzası verdi.

Tom gave Mary the thumbs up sign.

Son olarak, on iki puan Estonya'ya!

And finally, twelve points to Estonia!

Öğrenci sınavda mükemmel bir puan aldı.

The student received a perfect score on the exam.

Arkadaşım matematik sınavında 95 puan aldı.

My friend scored 95 on the maths exam.

İngilizcede 100 üzerinden 90 puan aldı.

He got 90 marks out of 100 in English.

- Otuz puan aldım.
- Otuz sayı attım.

I scored thirty points.

En kötü ihtimalle, ortalama bir puan alacağım.

At worst, I will get an average mark.

Tom filme 10 üzerinden 7 puan verdi.

Tom gave the film a rating of 7 out of 10.

Bugünkü sınavda çok düşük bir puan aldım.

I got a very low score on today's test.

Dow Jones Endüstri Endeksi 666 puan düştü.

The Dow Jones Industrial Average fell by 666 points.

Dow 35 puan düştü ve sonra dibe vurdu.

The Dow plunged 35 points and then bottomed out.

Raporlarda mümkün olan en yüksek puan 10 puandır.

The highest amount of points possible on reports is 10 points.

Umarım testte benim aldığımdan daha fazla puan aldın.

I hope you got a higher score on the test than I did.

Tom, Fransızca sınavında çok düşük bir puan aldı.

Tom got a very low score on his French test.

Aklında yemekten fazlası var. Eh, ısrarcılıktan tam puan aldı.

He's got more than food on his mind. Well, full marks for persistence.

- Tom sınavdan tam puan aldı.
- Tom testte full çekti.

Tom aced the test.

Sen hiç lisedeki testte mükemmel bir puan aldın mı, Taro?

Have you ever gotten a perfect score on a test in high school, Taro?

Çinli dalgıç Chen Aisen son dalışında mükemmel bir puan kazandı.

Chinese diver Chen Aisen earned a perfect score on his last dive.

Yirmi üç ile Almanya ve yaklaşık bir puan ile Güney Kore

twenty-three percent, and South Korea by about one point

- Tom tüm sınavlardan full çekti.
- Tom bütün sınavlardan tam puan aldı.

Tom aced all his tests.

- Tom Mary'yi onayladı.
- Tom, Mary'yi kabul etti.
- Tom Mary'ye tam puan verdi.

Tom gave Mary a thumbs up.

- Tom matematik sınavından tam puan aldı.
- Tom matematikte full çekti.
- Tom matematik sınavında full çıkardı.

Tom aced the math test.

- Tom şimdiden 30 puan aldı.
- Tom daha şimdiden 30 sayı attı.
- Tom şimdiden 30 sayı kaydetti.

- Tom has already scored 30 points.
- Tom has scored 30 points already.