Translation of "öğrenmeliyim" in English

0.005 sec.

Examples of using "öğrenmeliyim" in a sentence and their english translations:

Öğrenmeliyim.

I must find out.

Japonca öğrenmeliyim.

- I have to learn Japanese.
- I must learn Japanese.

Fransızca öğrenmeliyim.

I must learn French.

Esperanto öğrenmeliyim.

I should learn Esperanto.

Niçin Fransızca öğrenmeliyim?

- Why do I need to learn French?
- Why should I learn French?

Ne olacağını öğrenmeliyim.

I have to find out what's going to happen.

Biraz Fransızca öğrenmeliyim.

I should learn some French.

Ciddi bir şekilde öğrenmeliyim.

I must learn seriously.

Tom'un ne bildiğini öğrenmeliyim.

I've got to find out what Tom knows.

- Fransızca çalışmalıyım.
- Fransızca öğrenmeliyim.

- I need to learn French.
- I have to learn French.
- I must learn French.

Cuma gününe kadar cevabını öğrenmeliyim.

I need to know your answer by Friday.

Tom'un dün nereye gittiğini öğrenmeliyim.

I have to find out where Tom went yesterday.

- Fransızca öğrenmeliyim.
- Fransızca öğrenmek zorundayım.

- I have to learn French.
- I must learn French.

Neyin yanlış gittiğini tam olarak öğrenmeliyim.

I need to find out exactly what went wrong.

Tom'un ne zaman gelmeyi planladığını öğrenmeliyim.

I've got to find out when Tom plans to arrive.

Tom'un ne zaman gitmeyi planladığını öğrenmeliyim.

I have to find out when Tom plans to leave.

- Ne yapacağımı öğrenmeliyim.
- Ne yapacağımı öğrenmem gerekiyor.

I need to find out what to do.

- Bunların ne olduklarını öğrenmem gerekiyor.
- Bunların ne olduklarını öğrenmeliyim.

I need to find out what these are.

- Nerede olmamız gerektiğini öğrenmem gerekiyor.
- Nerede olmamız gerektiğini öğrenmeliyim.

I need to find out where we should be.

- Bunun kökenine inmeliyim.
- Bunun temeline inmeliyim.
- Bunun iç yüzünü öğrenmeliyim.

I need to get to the bottom of this.

- Tom'un şimdi nerede olduğunu öğrenmem gerekiyor.
- Tom'un şimdi nerede olduğunu öğrenmeliyim.

I need to find out where Tom is right now.

- Dün Tom'un nerede olduğunu öğrenmem gerekiyor.
- Dün Tom'un nerede olduğunu öğrenmeliyim.

I need to find out where Tom was yesterday.

- Ne zaman orada olmamız gerektiğini öğrenmem gerekiyor.
- Ne zaman orada olamamız gerektiğini öğrenmeliyim.

I need to find out when we need to be there.

- O tavsiyeyi Tom'a kimin verdiğini öğrenmem gerekiyor.
- O tavsiyeyi Tom'a kimin verdiğini öğrenmeliyim.

I need to find out who gave Tom that advice.

- Bunu nasıl yapacağımı öğrenmeliyim.
- Bunu nasıl yapacağımı öğrenmem gerekiyor.
- Bunu nasıl yapacağımı öğrenmek zorundayım.

I've got to find out how to do this.