Translation of "çorap" in English

Çorap giydi.

She put on socks.

Çorap giymiyorum.

I'm not wearing socks.

Çorap fabrikası günde 600.000 çift çorap üretir.

The hosiery factory produces 600,000 pairs of socks a day.

Çorap kötü kokuyor.

The socks stink.

Tom çorap giymiyordu.

- Tom wasn't wearing socks.
- Tom did not wear socks.
- Tom was not wearing socks.
- Tom didn't have any socks on.
- Tom had no socks on.

Çorap giymeyi unutmayın

Don't forget to put on stockings.

Tom çorap giymiyor.

Tom isn't wearing socks.

Çorap çekmecen hangisi?

Which one is your sock drawer?

Tom çorap giymedi.

Tom did not wear socks.

Birkaç çorap almalıyım.

I need to buy some socks.

Tom çorap aldı.

Tom bought socks.

- Tom beyaz çorap giyiyordu.
- Tom'un ayağında beyaz çorap vardı.

Tom was wearing white socks.

- Temiz bir çorap bulamıyorum.
- Bir çift temiz çorap bulamıyorum.

I can't find a clean pair of socks.

Çorap ve ayakkabılar yeni.

- The socks and sneakers are new.
- The socks and trainers are new.

O külotlu çorap giyiyor.

She's wearing tights.

Üç çift çorap istiyorum.

I want three pairs of socks.

Onu çorap çekmecemde sakladım.

I hid it in my sock drawer.

Tom beyaz çorap giyiyor.

Tom is wearing white socks.

Ben genellikle çorap giymem.

I don't usually wear socks.

- Sıcak çorap giymeyi hatırladın mı?
- Sıcak çorap giymeyi unutmadın mı?

Did you remember to wear warm socks?

O, iki çift çorap aldı.

She bought two pairs of socks.

Tom üç çift çorap aldı.

Tom bought three pairs of socks.

O, çorap ve ayakkabı giyer.

He wears socks and shoes.

Fazladan bir çift çorap paketlemelisin.

You should pack an extra pair of socks.

Mary parayı çorap çekmecesinde sakladı.

Mary hid the money in her sock drawer.

Mary diz boyunda çorap giydi.

Mary wore knee-high socks.

Dağlar için yün çorap getirin.

Bring wool socks for the mountains.

Kirli çorap kokusu beni kusturuyor.

The smell of dirty socks makes me want to throw up.

Ben asla beyaz çorap giymem.

I never wear white socks.

Kaç çift çorap satın aldın?

How many pairs of socks did you buy?

Tom ve Mary çorap giymiyorlar.

Tom and Mary aren't wearing socks.

Fazladan bir çift çorap al.

Pack an extra pair of socks.

Muhtemelen birkaç çift çorap alman gerekiyor.

You should probably buy a few pairs of socks.

Ayakkabıyı çorap olmadan giymek hoşuma gidiyor.

I don't like to wear shoes without socks.

O, eteğin altına külotlu çorap giyiyordu.

She was wearing pink panties under the skirt.

Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.

It's all downhill from here.

Hava soğuk olduğu için çorap giyeceğim.

I am going to put on stockings because it is cold.

Arkadaşımın Çorap adlı bir kedisi var.

My friend has a cat named Sock.

Sıcak tutan bir çift çorap giymelisin.

You should put on a warm pair of socks.

Sıcak tutan bir çift çorap giyiyorum.

I'm wearing a warm pair of socks.

Çorap giymiyordum, bu yüzden ayaklarım üşüdü.

I wasn't wearing socks, so my feet got cold.

Çorap giymiyorum, bu nedenle ayaklarım soğuk.

I'm not wearing socks, so my feet are cold.

Tom bir çift çorap satın aldı.

Tom bought a pair of socks.

Tom ayakkabı giyiyordu, ama çorap giymiyordu.

Tom was wearing shoes, but he wasn't wearing socks.

Tom çorap giymiyordu, bu yüzden ayakları üşüyordu.

Tom wasn't wearing socks, so his feet were cold.

Mary bir çift çok renkli çorap ördü.

Mary knitted a pair of multicolored socks.

Tom sandalları ile beyaz çorap giymeyi seviyor.

Tom likes wearing white socks with his sandals.

Takım elbisesine uyacak bir çift çorap seçti.

He selected a pair of socks to match his suit.

O ne ayakkabı ne de çorap giydi.

She wore neither shoes nor stockings.

Mary Tom'a yeni bir çift çorap ördü.

Mary knitted Tom a new pair of socks.

Müfettişler incelenmek için bir bardak ve bir çift çorap gönderdi.

The investigators sent a glass and a pair of socks to be examined.

İşte tartışmaların çorap içinde düzüşen tavşanlardan daha sıcak geçtiği yer: Tatoeba!

Tatoeba: Where debates are hotter than two rabbits making babies in a sock!

Örneğin aynı kazak ve 10 dolara bir çift çorap alsaydınız, hala toplamda...

For example if you buy that same sweater and a $10 dollar pair of socks you still pay $80

- Dün, on çift yeni şoset satın aldım.
- Dün, on çift yeni kısa çorap satın aldım.

Yesterday, I bought ten new pairs of ankle socks.

Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.

Her sewing basket, dresser drawers and pantry shelves are all systematically arranged in apple-pie order.