Translation of "şaşırtıcı" in Dutch

0.007 sec.

Examples of using "şaşırtıcı" in a sentence and their dutch translations:

Oldukça şaşırtıcı.

Vrij indrukwekkend.

O şaşırtıcı.

- Dat is geweldig.
- Dat is verbazingwekkend.

Bu şaşırtıcı.

Dit is verrassend.

Su şaşırtıcı.

Water is geweldig.

Şaşırtıcı derecede ince;

Ze is verbazingwekkend dun,

Bu çok şaşırtıcı.

Dit is zo fantastisch.

- Tom harikadır.
- Tom şaşırtıcı.

Tom is geweldig.

Bu şaşırtıcı bir sonuç.

Dit is een ongelofelijk resultaat.

Şaşırtıcı biçimde, şarkı söylemede iyiydi.

Verrassend genoeg zong hij goed.

Antarktika, şaşırtıcı bir hızla eriyor.

Antarctica smelt in een verbazingwekkend tempo.

Aynı zamanda şaşırtıcı derecede iyi yüzücüler.

Het betekent ook dat ze verrassend goede zwemmers zijn.

Bir şeyleri şaşırtıcı yöntemlerle kullanır halde buluyoruz.

En zo gebruiken we dingen op enigszins verrassende manieren.

Şaşırtıcı, bugün hoş bir soğuk hava var.

Tjonge, het is vandaag erg koud.

Annenin altı dil konuşması ne kadar şaşırtıcı.

Ongelooflijk dat je moeder zes talen spreekt.

Ama geceleri şaşırtıcı derecede vahşi bir ortam oluşur.

Maar 's nachts zijn ze verrassend gevaarlijk.

Ama şaşırtıcı derecede karşıt bir teori daha var,

Maar er is een verrassend schadelijk tegenverhaal.

Düşman topraklarında şaşırtıcı bir zorunlu yürüyüşe yönlendirdi . nehir

waarbij hij 's nachts de bevroren rivier de Dnjepr overstak en persoonlijk mannen van de rivier toen

Fakat şaşırtıcı ölçüde nazik bir dil kullanarak geçinmeyi başarıyorlar.

Maar middels 'n verrassend zachtaardig taaltje kunnen ze met elkaar opschieten.

Şaşırtıcı derecede çeviktirler, küçük bir bozuk paranın etrafında dönebilecek kadar.

Ze zijn verrassend lenig... ...en kunnen een rondje draaien waar ze staan.

...hayvanların, bu yeni gece dünyasını şaşırtıcı yöntemlerle nasıl fethetmekte olduğunu keşfediyoruz.

...ontdekken we de bijzondere manieren waarop dieren... ...deze nieuwe nachtelijke wereld veroveren.

Ve şaşırtıcı bir şekilde, birbiri ardına devasa bir salonun yerini keşfettiler.

En tot hun grote verbazing ontdekten ze de plek van de ene enorme zaal na de andere.

Süper Nintendo'nun grafikleri şaşırtıcı. Onlar orijinal Nintendo'nun grafiklerinden çok daha iyi.

De graphics van de Super Nintendo zijn geweldig. Ze zijn zoveel beter dan die van de oorspronkelijke Nintendo.

- O gerçekten harika.
- Bu gerçekten şaşırtıcı.
- Bu gerçekten şaşkınlık verici.
- Bu gerçekten hayret verici.

Dat is echt heerlijk.

Şaşırtıcı ama gece ortaya çıkan bu görüntülere sıkça rastlanır. Tüm deniz hayvanlarının üçte biri biyolüminans yaratır.

Deze nachtelijke verschijningen komen verrassend vaak voor. Driekwart van alle zeedieren creëert bioluminescentie.