Translation of "ışığını" in Dutch

Yansıyan yüzeylerin ışığını

Je hebt gedurende een halfuur

Mum ışığını severim.

Ik hou van kaarslicht.

Güneş ışığını doğrudan iletebilmek için

die zonlicht direct naar een verticale binnenboerderij kanaliseren

Çoğu ateş böceği ışığını açıp kapatır.

De meeste vuurvliegjes flitsen met hun lichten.

Ve burada geleceğin getireceklerinin ışığını şimdiden görüyorsun.

Daar zie je al wat de toekomst belooft.

UV ışığını tuttuğumda nasıl fark ettiğine bakın. Bum.

Zie 't verschil als ik 't uv-licht op 'm zet. Boem.

...ve ay ışığını yansıtan taç yaprakları yol gösterici işlevi görür.

...en maanlicht-reflecterende bladeren als een baken.

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?

Wat denk je? Gebruiken we de zaklamp en de doorzichtige fles? Of gebruiken we het uv-licht?

Ateş böceği mürekkep balığı, fotofor adı verilen özel hücreleriyle kendi ışığını üretir.

De watasenia scintillans maakt eigen licht middels speciale cellen, de fotoforen.