Translation of "çıkmayı" in Dutch

Tom çıkmayı seviyor.

Tom gaat graag uit.

Ben merdivenlerden çıkmayı öneririm.

Ik stel voor dat we de trap nemen.

Çocuklar karanlıkta dışarı çıkmayı sevmezler.

Kinderen houden er niet van naar buiten te gaan wanneer het donker is.

- Dışarı çıkmayı evde kalmaya tercih ederim.
- Evde kalmaktansa dışarı çıkmayı tercih ederim.

Ik zou liever buiten gaan dan binnen te blijven.

Bu akşam dışarı çıkmayı tercih etmiyorum.

Ik zou beter niet uitgaan vanavond.

- Kaybedenlerle flört etmeyi bırak.
- Loserlarla çıkmayı bırak!

Stop met losers te daten!

Ama şimdilik... ...bu aile, Dünya'daki en uzun geceden sağ çıkmayı başardı.

Maar voorlopig... ...heeft dit gezin de langste nacht op aarde overleefd.