Translation of "Önemsiz" in Dutch

Önemsiz işlerle uğraştırma.

Blijf gefocust.

Bunun önemsiz olduğunu söylemezdim.

Ik zou niet zeggen dat het onbelangrijk was.

- Bu önemsiz bir detay.
- Teferruat.

Dat is een klein detail.

Unut gitsin, bunlar sadece önemsiz ayrıntılar.

Vergeet het. Dat zijn alleen maar triviale details.

Neresinde olduğu önemsiz. Sadece içinde bir yerde.

Het maakt niet uit waar. Ergens.

Bu ekonomi için gittikçe daha önemsiz biri haline gelirsin.

verlies je meer en meer je relevantie voor de economie.

- Bizim sorunlarımız onunkine kıyasla hiçbir şey.
- Onunki ile karşılaştırıldığında bizim sorunlarımız önemsiz.

Onze problemen zijn niks in vergelijking met die van haar.