Translation of "Yorgun" in Chinese

Yorgun görünüyorsun.

你看起来很困了。

Gözlerim yorgun.

我的眼睛疲劳。

Tom yorgun.

湯姆累了。

- Çok yorgun görünüyorsun.
- Çok yorgun gözüküyorsun.

- 你看上去非常累。
- 妳看上去非常累。

- Yorgun değil misin?
- Yorgun değil misiniz?

- 你不累嗎？
- 你们不累吗？

- Tom'un yorgun olduğunu biliyorum.
- Tom yorgun, biliyorum.

我知道湯姆累。

Çok yorgun değilim.

我不太累。

Onlar yorgun değil.

他们不累。

Daha yorgun olamazdım.

我累得不能再累了。

Çok yorgun görünüyorsun.

你看上去非常累。

Yorgun değil misin?

你不累嗎？

Yorgun hissediyor musun?

你覺得累嗎？

Yorgun olduğunu söyleyebilirim.

我觉得你累。

Yorgun mu hissediyorsun?

你覺得累嗎？

Nancy yorgun görünüyor.

Nancy看上去很累。

Tom yorgun hissetti.

汤姆累了。

- Yorgun musun?
- Yorgun musunuz?
- Yoruldun mu?
- Yoruldunuz mu?

- 你累了嗎?
- 你困吗？

Zihinsel olarak yorgun olmalısın.

你肯定脑子糊掉了。

Nancy çok yorgun görünüyor.

南希看起來很疲憊。

Tom yorgun olduğunu söylüyor.

汤姆说他累了。

Ben biraz yorgun değilim.

我一點也不累。

Ben hiç yorgun değilim.

我根本不累。

- Tom yorgun.
- Tom yorgundur.

湯姆累了。

Şu an yorgun değilim.

我现在不累。

Bay David yorgun görünüyor.

戴维先生好像很累。

Yorgun olduğumu itiraf ediyorum.

我承认我很累。

Dün gece yorgun muydun?

昨晚你累了嗎？

Yorgun görünüyorsun. Biraz dinlenmelisin.

你看起來累了。你該歇息一會兒了。

Tom her zaman yorgun.

汤姆经常累。

Bay Davis çok yorgun görünüyor.

Davis先生看上去很累。

O çok yorgun olduğumu düşündü.

他认为我非常的累。

"Yorgun musun?" "Hayır, hiç değil."

“你累嗎？” “不，一點兒也不。”

Hasta ve yorgun olmaktan bıktım.

我讨厌厌烦的感觉。

Yorgun olmama rağmen yapabileceğimi yaptım.

雖然我很累，但是我已經做了我能做的了。

O çalışmak için çok yorgun.

她太累了学不动了

Yorgun olmama rağmen sıkı çalışacağım.

雖然我很累，但我也會努力工作的。

Biraz yorgun görünüyor, değil mi?

他看起來有點累，不是嗎？

Tom Mary'nin yorgun olmadığını söylüyor.

湯姆說瑪麗不累。

Yorgun olduğun için dinlensen iyi olur.

你累了，最好休息一下。

Tom bana yorgun olup olmadığımı sordu?

湯姆問我我是不是累了。

Tom Mary'nin neden yorgun olduğunu bilmiyordu.

汤姆不知道了为什么玛丽很累了。

Böyle uzun bir yolculuktan sonra yorgun olmalısınız.

在這麼長程的旅途後你一定很累了。

O yorgun olmasına rağmen işine devam etti.

他雖然很累，但是也繼續工作。

Yorgun görünüyorsun. Bir veya iki saat istirahat etmelisin.

你看起來很累。你應該休息一兩個小時。

Bir gece eve çok yorgun ve üzgün gelmişti.

某天晚上，他又累又沮丧地回到了家。

O yorgun olduğunu, bu yüzden eve erken gideceğini söyledi.

他说他累了，所以他想早点回家。

Çok yorgun olduğum için öğle yemeği molası sırasında biraz uyudum.

我在午休时间睡了一会儿，因为我太累了。

Öğretmenler öğrencilerinin kağıtlarındaki aynı hataları tekrar tekrar düzeltmekten yorgun olmalılar.

老师肯定厌倦了一遍又一遍地纠正学生试卷中同样的错误。