Translation of "Alın" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Alın" in a sentence and their portuguese translations:

Önleminizi alın

Tome sua precaução

Çantanızı alın.

Pegue sua pasta.

Tom'u alın.

Pegue Tom.

Önlemler alın.

- Tome precauções.
- Tomem precauções.

Duş alın.

Tome um banho.

İlacınızı alın.

Tome o seu remédio.

Buyurun alın.

- Sirva-se.
- Serve-te.
- Sirvam-se.

Yerlerinizi alın.

Tomem seus lugares.

- Nefes alın.
- Soluk alın.
- Nefesinizi çekin.

Inspira.

Şapkanızı önünüze alın

Coloque seu chapéu na sua frente

Lütfen birini alın.

- Por favor, pegue um.
- Por favor, pegue uma.

Biraz kahve alın.

- Toma café.
- Tome um pouco de café.
- Pegue um pouco de café.
- Beba um pouco de café.

İdareyi ele alın.

- Assuma o comando.
- Assuma o controle.

Onu satın alın!

Compre!

Bu broşürü alın.

Leve este panfleto.

Kendinize bir içki alın.

Sirva-se de uma bebida.

Daha fazla kurabiye alın.

Sirva-se de mais biscoitos.

Biletinizi gişede alın lütfen.

Por favor, retire o seu ingresso no guichê.

Yanınıza birkaç peçete alın.

Leve alguns guardanapos contigo.

Derin bir nefes alın.

Respire fundo.

Tom'u gözümün önünden alın.

Tire o Tom da minha frente.

Raftan bir kitap alın.

Pegue um livro da estante.

Bu çöpü burada alın.

- Tire esse lixo daqui.
- Tire esses trastes velhos daqui.
- Jogue fora essa sucata.

Kumandayı alın, bir karar vermelisiniz.

Pegue no comando e tome uma decisão.

Lütfen benim için not alın.

Por favor, transmita uma mensagem pra mim.

Bu kitabı benim için alın.

- Pegue aquele livro para mim.
- Compre aquele livro para mim.
- Traga aquele livro para mim.

Eğer bedavaysa, alabildiğiniz kadar alın.

Se for de graça, pegue o quanto você puder.

Bu raporun bir kopyasını alın.

Faça uma cópia deste relatório.

Derin bir nefes alın lütfen.

Respire fundo, por favor.

Ağzınızdan derin bir nefes alın.

Respire fundo pela boca.

Oyun kumandasını alın. Bir karar vermelisiniz!

Pegue no comando. Tem de fazer uma escolha.

Lütfen doğru cevabı daire içine alın.

Por favor circule a resposta certa.

Bir nefes alın ve onu tutun.

Inspire e segure.

- Belki kaderdir.
- Belki o alın yazısıdır.

Talvez seja o destino.

Onlar bizi almadan önce onları alın.

Peguem-nos antes que eles nos peguem.

Bir sayfa kağıt alın ve yazın!

Pega uma folha e escreve!

Kendinize uygun bir takım elbise alın.

Arranje um traje decente.

Uzaktan kumandayı alın ve bir karar verin.

Pegue no comando e tome uma decisão.

Uzaktan kumandanızı alın ve bir karar verin.

Pegue no comando e tome uma decisão.

- İstediğiniz herhangi birisini alın.
- Hangisini istiyorsan al.

Pegue o que você quiser.

- Sadece birini al.
- Sadece bir tane alın.

- Pega um só.
- Pegue um só.
- Peguem um só.
- Pega uma só.
- Pegue uma só.
- Peguem uma só.

Uzaktan kumandanızı alın ve hemen bir karar verin.

Pegue no comando e tome uma decisão rapidamente.

Oyun kumandanızı alın ve hemen bir karar verin.

Pegue no comando e decida rapidamente.

Dokunmatik ekranlı cihazınızı alın ve bir karar verin.

Pegue no seu dispositivo. Tem de tomar uma decisão.

Hadi, uzaktan kumandanızı alın ve bir karar verin.

Pegue no comando e tome uma decisão.

Hadi, oyun kumandanızı alın ve bir karar verin.

Pegue no comando e tome uma decisão.

Dokunmatik ekranlı cihazınızı alın ve bir seçim yapın.

Pegue no seu dispositivo e tome uma decisão.

- Birkaç oyuncak satın al.
- Birkaç oyuncak satın alın.

Comprem brinquedos.

- Lütfen birkaç elma satın alın.
- Lütfen birkaç elma al.

Por favor, compre algumas maçãs.

Yardıma ihtiyacınız olursa, Profesör Wilson ile özel bir ders alın.

Se precisar de uma ajuda, agende uma aula particular com o professor Wilson.

- Benim için bir bilet al.
- Benim için bir bilet alın.

- Compre um ingresso para mim.
- Pega um ingresso para mim.

Oyun kumandanızı alın ve bir karar verin. Helikopter mi, uçak mı?

Pegue no comando e tome uma decisão. Helicóptero ou avião?

Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!

Receba tanto um telefone como acesso à internet em um único pacote!

- Beni arabanızla gideceğim yere kadar götürün.
- Beni arabanıza alın.
- Beni arabanızla gittiğiniz yere kadar götürün.
- Beni arabanla bırakıver.

Me dê uma carona em seu carro.

"İstediğiniz tüm toprakları alın " dedi Aborjin şefi. "Oh hayır," dedi İngiliz general, "Biz sadece bir ada alacağız" "Ve hangi adayı ?" diye sordu Aborjin şefi. "Sadece Avustralya" diye yanıtladı İngiliz general.

"Fica com toda a terra que quiseres", disse o chefe aborígene. "Oh não," disse o general inglês, "ficaremos apenas com uma ilha." "E qual ilha?" perguntou o chefe aborígene. "Apenas a ilha da Austrália," respondeu o general inglês.