Translation of "Annesi" in Chinese

0.010 sec.

Examples of using "Annesi" in a sentence and their chinese translations:

Annesi öğretmendir.

他的母親是一名學校老師。

Annesi Amerikalı.

他母親是美國人。

- Annesi onu arıyor.
- Annesi ona sesleniyor.

她的妈妈给她打电话。

- O, annesi gibi güzel.
- Annesi kadar güzeldir.

她跟她媽媽一樣漂亮。

Kızın annesi yok.

这个女孩没有母亲。

O, annesi gibidir.

他像自己的母亲。

Tom'un annesi misin?

你是湯姆的母親嗎?

Annesi kapıyı çaldı.

她的母親敲門。

O, Tom'un annesi.

那是汤姆的妈妈。

Tom'un annesi öldü.

汤姆的妈妈去世了。

Annesi çalışmaya devam edecek.

她母亲将继续工作。

Annesi onun hakkında endişeli.

他母亲为他担心。

Annesi ona banyoyu temizletti.

他母親要他把浴室打掃乾淨。

Annesi ile alışverişe gitti.

她和她母親去購物。

Sen onun annesi misin?

您是他的母亲吗?

Meslektaşımızın annesi vefat etti.

我们同事的母亲过世了。

Annesi onu yapmak istemedi.

他的母親不想做。

Cookie'nin annesi kanserden öldü.

Cookie的母親死於癌症。

Annesi bir İngilizce öğretmenidir.

他的母親是一位英語教師。

Annesi geçen yıl öldü.

她的母親去年去世了。

Onun annesi bir şarkıcıydı.

他的媽媽以前是個歌手。

Onun solunda annesi oturuyordu.

他的母親坐在他的左邊。

Onun annesi bir mektup yazıyor.

她的母親正在寫信。

Annesi daima ona eşlik eder.

她母亲一直陪着她。

Annesi de babası da ölü.

他的爸爸和媽媽都不在人世了。

O ve annesi alışverişe gitti.

她和她母親去購物。

Onun annesi bir okul öğretmeniydi.

他的母親是一名學校老師。

Annesi onu almak için geldi.

他的母親來接他了。

Annesi yaşına göre genç görünüyor.

他媽媽看起來比實際年齡年輕。

- Onun annesi ona yeni bir elbise yaptı.
- Annesi ona yeni bir elbise yaptı.

她的媽媽給她做一件新衣服。

O bana bunu annesi için satın aldığını söyledi.

她告诉我她妈妈买给她了。

Çocuk annesi ona açmamasını söylemesine rağmen pencereyi açtı.

雖然小男孩的母親叫他不要開窗,但他還是開了。

Tom'un annesi Mary'nin yaşadığı caddenin karşısındaki hastanede bir hemşiredir.

汤姆的妈妈是一名护士,她所在的医院就在玛丽住的那条街的对面。

Tom boks öğrenmek istiyor ama onun annesi bunun tehlikeli olduğunu düşünüyor.

汤姆想学拳击,但他妈妈觉得这太危险了。

John'un annesi o kadar genç görünüyor ki o sık sık onun ablası ile karıştırılıyor.

約翰的母親看起來很年輕,別人不細看倒以為她是約翰的姐姐。