Translation of "Öğleden" in Chinese

0.006 sec.

Examples of using "Öğleden" in a sentence and their chinese translations:

- O, bu öğleden sonra gelecek.
- Bu öğleden sonra gelecek.

他今天下午会来的。

Öğleden sonra kar yağabilir.

下午可能會下雪。

Öğleden sonra evde olmayacağım.

下午我不在家。

Yarın öğleden sonra gelebilir.

他明天下午可能會來。

Öğleden sonra hava açacak.

今天下午天氣將轉晴。

Öğleden sonra tenis oynayalım.

今天下午讓我們打網球吧。

Öğleden sonra boş musun?

你下午有空嗎?

Belki öğleden sonra yağmur yağacak.

也許下午會下雨。

Yarın öğleden sonra boş musun?

你明天下午有空吗?

Bu öğleden sonra treni kaçırma!

下午的火车不要错过!

Bu öğleden sonra bisikleti yıkayacak.

她下午会洗自行车。

Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.

我们周三下午没课。

Yarın öğleden sonra meşgul müsün?

明天下午你忙嗎?

Pazar öğleden sonra meşgul müsün?

你週日下午忙嗎?

Bu öğleden sonra tenis oynayalım.

讓我們今天下午打網球。

O buraya öğleden önce geldi.

他上午来过这里。

Öğleden sonra bir yemek yedik.

我们午后吃了顿饭。

Yarın öğleden sonra boş olacağım.

我明天下午有空。

Bütün öğleden sonra kitap okuyordum.

我整个下午都在读这本书。

Babam bu öğleden sonra boş.

我父親今天下午有空。

Bu öğleden sonra hava sıcaktı.

今天下午非常炎熱。

Öğleden sonra 2 de görüştük.

我們今天下午兩點見得面。

Bu öğleden sonra tenis oynayacağım.

我今天下午會去打網球。

Ken bu öğleden sonra meşgul.

Ken今天下午很忙。

Bu öğleden sonra meşgul olacağım.

我今天下午會很忙。

Öğleden beridir bu kitabı okuyorum.

我整個下午都在看那本書。

Bu öğleden sonra dışarı çıkıyorum.

今天下午我會外出。

O, öğleden sonra beni aradı.

她在中午打了電話給我。

Yarın öğleden sonra izne çıkıyorum.

我明天下午休假。

Öğleden sonra saat üçte geldi.

他在下午三點鐘的時候來了。

Cuma öğleden sonra boş musunuz?

- 你星期五下午有空嗎?
- 礼拜五下午有空吗?

O yarın öğleden sonra ayrılacak.

他將在明天下午離開。

Bu öğleden sonra boş musun?

你们今天下午有空吗?

Ben bütün öğleden sonra bahçedeydim.

我整个下午都在花园里。

Bu öğleden sonra yağmur yağacak.

今天下午下雨。

- Onu yarın öğleden sonra görmek isterim.
- Yarın öğleden sonra onu görmek istiyorum.

我想明天下午見他。

Okul Cumartesi günleri öğleden önce biter.

學校在星期六中午之前放學。

Bu öğleden sonra benim evime gel.

今天下午到我家来一趟。

Siz bu öğleden sonra boş musunuz?

你们今天下午有空吗?

Tren muhtemelen öğleden önce istasyona gelecek.

火车大概会在中午前到站。

O cumartesi öğleden sonraları ne yapıyor?

他在星期六下午做什么?

Yarın öğleden sonraya kadar onu bitireceğim.

明天下午之前我会把它完成。

Bu öğleden sonra okulda ne yapıyorsun?

你们今天下午在学校做些什么?

Bu öğleden sonra dışarı çıkmak istemiyorum.

我今天下午不想出外。

Öğleden sonra gezi için hazırlık yapmalıyım.

下午我必须为旅行做准备了。

Tom bütün öğleden sonra beni bekletti.

Tom让我等了一下午

Bu öğleden sonra yüzmeye gidebilir miyim?

我今天下午可以去游泳嗎?

Bu öğleden sonra yağmur yağacak mı?

今天下午會下雨嗎?

Bu öğleden sonra seni tekrar göreceğim.

今天下午我會再見到你。

Bu öğleden sonra parkta yürüyüş yapacak.

他下午会去公园走一走。

Bu öğleden sonra dişçiye gitmek zorundayım.

我今天下午要看牙醫。

Bu öğleden sonra evde olacak mısın?

你今天下午会在家吗?

Bu öğleden sonra arabamı satmaya gideceğim.

我下午去卖车。

Bu öğleden sonra o, bisikleti temizleyecek.

今天下午她將清洗自行車。

Bu öğleden sonra alışveriş yapmayı planlamıştım.

我这个下午本来想去逛街。

Dün öğleden sonra Tom'la tenis oynadım.

昨天下午我和汤姆打网球。

Eğer istersen beni bu öğleden sonra ara.

如果你想的话,今天下午给我打电话。

O, bütün öğleden sonrayı yemek pişirerek geçirdi.

她花了整個下午作飯。

Tren bu öğleden sonra bir otuzda kalkıyor.

火車在今天下午一點半出發。

Ben bu öğleden sonra Mary ile görüşeceğim.

我今天下午會看到瑪麗。

Onlar bugün öğleden önce bizimle iletişime geçecekler.

他们会在今天中午之前联系我们。

Jacksonlar yarın öğleden sonra bizi ziyaret ediyorlar.

杰克森一家明天下午就要来看望我们。

Tom bu öğleden sonra Mary ile buluşuyor.

汤姆今天下午将会见玛丽。

Gökyüzünün görünüşüne bakılırsa, öğleden sonra yağmur yağabilir.

從天色看起來,下午可能會下雨。

Pazar öğleden sonra 3'te gelip seni göreceğim.

我星期天下午三時會來看你。

Hava raporu yarın öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.

天气预报说明天下午会下雨。

Bu öğleden sonra onu sana e-postayla göndereceğim.

我今天下午用电邮发。

Tom ve arkadaşları bütün öğleden sonra basketbol oynadı.

汤姆和朋友们打了整个下午篮球。

Öğleden sonra üçe kadar bu bagajı tutabilir misin?

你可以保管這個行李直到下午三點嗎?

Bu öğleden sonra hayvanat bahçesine gitmek ister misin?

- 你今天下午想不想去动物园?
- 你们今天下午想不想去动物园?
- 今天下午你想去動物園嗎?

Bu öğleden sonra yemek için dışarı çıkacak mıyız?

今天中午我们出去吃饭吗?

Tom Mary ile bu öğleden sonra dışarı çıkıyor.

今天下午汤姆和玛丽会一起出去。

Cumartesi öğleden sonrayı tamamen çok fazla TV izleyerek geçirdim.

我看電視度過了星期六的下午。

John Mary'ye öğleden sonra alışverişe gitmek isteyip istemediğini sordu.

約翰問瑪莉下午想不想一起去買東西。

Onlar bu öğleden sonra saat 2'de bir toplantı düzenleyecekler.

他们今天下午2点会举行一个会议。

Sık sık olduğu gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kaldı.

麥克今天下午的會議遲到了,這是常有的事。

Ben yarın öğleden sonra saat 2.00'ye kadar bu işin tamamlanmasını istiyorum.

明天下午2点以前,我希望这工作完成了。

Lütfen, öğleden sonra saat 2:30'da, ikinci katta bulunan konferans salonundaki toplantıya katılın.

请在两点半参加在二楼会议室的会议。

Bu öğleden sonra kütüphaneye gidersen, lütfen oradayken benim için iki kitabı iade eder misin?

你今天下午去圖書館的話,可以順道替我還兩本書嗎?

Pazar öğleden sonra yağmurlu bir günde kendileriyle ilgili ne yapacaklarını bilmeyen milyonlarca insan ölümsüzlük için can atıyorlar.

世界上有數之不盡的人渴望自己能長生不老,但這些人卻連一個下雨的星期天下午也不懂得該怎麼打發。