Translation of "Sağlamak" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Sağlamak" in a sentence and their arabic translations:

Bitkinin büyümesini sağlamak için

هو إمكانية استعمال تركيبة مغذية دقيقة

Koruma sağlamak için oluşturuldu.

أو عضويتهم في مجموعة مجتمعية ما.

Evet, yalnızlığı anlamalarını sağlamak istedim,

وأردتُ أن أجعلهم يفهمونها،

...çünkü ailelerinin geçimini sağlamak zorundalar.

لأن الأفراد يجب عليهم إعالة أسرهم.

Taze ve sağlıklı gıda üretimi sağlamak

وقد كنت جزء من كل تلك المشاريع المثيرة

Dolayısıyla, çok hafif olmasını sağlamak lazım.

لذا ترغب بأن تبقي الأمر بسيطًا جدًا

Bu, kadınların gerçekten iyileşmeye başlamasını sağlamak için

بل إنه برنامج "يأخذ من الوقت ما سيأخذ"،

İşim, özetle, yanlış şeyleri dışarıda bırakmanızı sağlamak.

عملي باختصار، جعلكم تستبعدون الأشياء الخاطئة.

Fayda sağlamak için icat edildiğini anladığımız zaman

من أجل نفع أنفسهم وأنفسنا،

Imkan sağlamak için zorlu engellerin üstesinden geliyorlar.

للسماح لهؤلاء الفتيات بالحصول على أفضل الفرص المتاحة في الحياة.

Bunun bir dikdörtgen gibi görünmesini sağlamak için,

حتى نستطيع أن نجعل الكرة الأرضية تبدو مثل مستطيل

İyi haber şu ki bunu sağlamak çok basit.

الجيد في الموضوع٬ هو أنه سهل الحل.

Kadınların ve kızların, onu tamamen sahiplenmesini sağlamak da

ومن ثمّ فإن تمكين النساء والبنات لكي يستوعبنها بشكل كامل

Ve bunun başka bir çocuğun başına gelmemesini sağlamak istiyordum.

وأردت أن لا يحدث ما حدث لي لطفل آخر.

Ve bundan ortaokul ve lise öğrencilerinin de faydalanmasını sağlamak.

وجعلها متاحة للأطفال في المدارس المتوسطة والثانوية.

Barış sağlamak ve savaşları durdurmak için yapabilceğimiz şeylerden biri de

وأحد الأشياء التي نستطيع فعلها لإيقاف الحروب وإحلال السلام

Ne yazık ki ormanlar bu alanı sağlamak için yok ediliyor

‫و هذا يسبب انبعاثات‬ ‫من إزالة الغابات.‬

Yanı sıra ordu yönetiminin her yönü; verimli hareket ve tedarik sağlamak;

وكذلك كل جانب من جوانب إدارة الجيش ؛ ضمان الحركة والإمداد بكفاءة ؛

Ile konut sağlamak anlamına gelir . İkinci faydaya gelince, uzmanlara göre bu binalar

بجماليةٍ اكثر. اما ثاني الفوائد وذلك وفق مختصين ان تلك المباني

Bir aptala öğretmeye çalışmak ölü bir adam için tıbbi tedavi sağlamak gibidir.

المحاولة لتعليم أحمق كمثل توفير علاجٍ طبي لرجل ميت.

Herkes cümlelerin doğru seslendirilmesini ve doğru bir biçimde yazılmasını sağlamak için yardımcı olabilir.

ويستطيع الجميع التأكد من صحة الجمل نحويا وإملائيا.

. Kendi adamlarına düzgün bir şekilde ödeme yapılmasını ve beslenmesini sağlamak için ilk önceliği yaptı

لقد جعل من أولى أولوياته ضمان حصول رجاله على رواتبهم وإطعامهم بشكل صحيح - وهو أمر